İmam-ı Azam  buyuruyor:’’Mideye  giren lokmanın,haram veya helal olduğunu bilmedikçe,ibadet ne kadar çok olursa olsun hükmü yoktur.’’

   Dürüstlük,uygun anlamı bakımından olmasa bile,herkesin her zaman kullandığı bir kelimedir.Zaten hiç kimse ben dürüst değilim demez.Eylemleri ile toplum ona bu değeri verir.Bu toplumun değer ölçüsüne de TÖRE denir.Töre,Milletlerin tarihlerinde önemli bir yer tutar.Siz kendi kendinize istediğiniz kadar “Ben Dürüstüm “deyiniz. Toplumda ki oturtulduğunuz yer çok önemlidir.Bu değerler toplumdan uzaklaştıkça, toplum da girdaba kapılmış bir çöp gibi oradan oraya savrulur gider.Önemlisi o girdaba girmeden,tehlikeden uzaklaşmaktır.

   Bu değer birey için önemli olduğu kadar,toplum değerleri için de çok önemlidir. Kendimizden başlayarak etrafımızdaki kişilerde gözlem yapabiliriz.Bireyin dürüstlüğü,toplumun dürüstlüğünü meydana getirir.Bu değerlerle donatılmış insanların yaşadığı toplum da adalet ve hukuk vardır.Devlet Yöneticilerinde var olan dürüstlükle millet bütünlüğü kaynaşması olur.

   Dürüstlük,güzel ahlaktır.Güzel Ahlak insanlarda yer ettikçe de bütün toplum ve bireyler mutlu ve huzurlu olurlar.Bireyden de başlasak,toplumdan da başlasak bu güzel ahlaki değer insanları her alanda mutlu kılar.Bu dünyamızda da,Ahiret hayatımızda da mutlu,huzurlu oluruz.Güzel değerleri yaşar ve yaşatırsak sonuçta biz de, karşımızdakiler de mutlu ve huzurlu olurlar.

  Bu değeri yakalamanı bir tek yolu da cehaletten kurtulmak.Allahın halifesi olmaya yakışır insan olmaktan geçer.Bu değeri yaygın hale getirmekte yöneticilerimize düşer.Yöneticilerimizi seçmekte bize düşer.Her halükarda biz yetkiliyiz ve biz sorumluyuz.Kimse kendisini bir takım savunmalarla bu sorumluluklardan kurtarmaya kalkmasın.Herkes DÜRÜST olmak için elinden geleni yapsın.

  Dürüst olmak için kötü değerlerden arınmalısınız.Yalandan, ikiyüzlülükten, iftiradan, gıybetten, riyadan, hırsızlıktan, soysuzluktan, cehaletten.  

  Söz söylerken dürüst olmak gerekir.Kime söylersek söyleyelim.Ne söylersek söyleyelim,ufacık menfaatler için de ufacık yalanlar ve kandırmaya yönelik sözler de söylememeliyiz.Hele yöneticiler ve yetkililer bu konuda herkesten çok sorumludurlar.Yetkilidirler.İnsanları güzel hayallerle kandırmak.Onların akıllarının ermediği sözlerle yönlendirmek KUL HAKKI almak olduğu için daha da dikkatli olunmalıdır.

  Doğru olmayan sözler insanları dürüstlükten uzaklaştırır.

  Görev başındayken DÜRÜST olmamız gerekir.Eylemlerimiz ile söylemlerimiz tutarlı olmalıdır.Görevimiz ve konumumuz ne olursa olsun her konuda ve alanda dürüst olmamız gerekir.İnsanları aldatmak,kandırmak,olayları çarpıtmak,aklımızdan geçenler ile sözlerimizin tutarsızlığı.Söz verip yerine getirmemek.Hele ki planlı olarak söz ve eylemlerin farklılığı,o insanlardan rahmani değerlerin kaybolmasına sebep olur.

    Yalan söylemek.Her konuyu menfaatlerimize yöneltmek.İki yüzlü davranmak. Hırsızlık yapmak.Devletin,milletin malını gasp etmek.Olumsuzluklar,İnsanı itibarsızlaştırır.Ulvi değerlerde sergilenecek hatalar,yanlışlar,kasıtlar,tamiri mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir.Bu doğan sonuçlardan bütün toplum ve gelecek nesiller zarar görür.

  ’’Birine çamur atmadan önce düşün ve sakın unutma,ilk önce senin ellerin kirlenecek.’’

   Bazen bir  şeyi gerektiğinde bırakabilmek zor bir iştir.Onu bırakabilmek de bir beceridir.Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda,ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız,o zaman onu özgür bırakmalısınız.Eğer yanlış bir şey yapıyorsanız, o zaman buna son vermelisiniz.Eğer kendinize ve başkalarına karşı dürüst davranmıyorsanız,bu hilekarlığı hemen durdurmalısınız.İşte ancak o zaman hedefinize ulaşabilirsiniz.Dürüst insan her zaman gerçeği söyler,akıllı insan ise yalnız zamanında.

  ‘’İnsanın cemali sözünün güzelliğidir.İnsanoğlu için en kutsal ibadet çalışmak,doğruluk ve insan sevgisidir.İslam’ın temeli ahlak,ahlakın özü bilgi,bilginin özü akıldır.Kadınları okumayan milletler yükselemez.Kadınları okutunuz.Marifet, nefsi silmek değil, bilmektir.Alem Adem, Adem de Alem içindedir.Alimin uykusu cahilin ibadetinden üstündür.’’Hacı Bektaşi Veli.

 BİR SÖZ AFRİKADAN: ’’Batılılar geldiklerinde ellerinde İncil, bizim elimizde topraklarımız vardı. Bize, gözlerimizi kapayarak dua etmesini öğrettiler. Gözümüzü açtığımızda ise;Bizim elimizde İncil, onların elinde topraklarımız vardı.’’