"Okuyan paşa,okumayan maşa olur derler.’’ Çok doğru.Tartışılmasız doğru. Peygamberimize ilk gelen emir OKU.Okursan hem kendin faydalanırsın.Hem ailen  ve etrafın.Hem ülken.Hem de insanlık.Keşifler yapanlara bakınız. Mucitlere bakınız.Her birinin mücadelesi insanlık kazansın diye.Yani üretken olunmalı.İnsanlığa faydalı çalışmalar içerisinde bulunulmalıdır.İnsanlık adına yapılacak her eylemde okumak başta geliyor.

   Okumaya nasıl başlamamız gerekiyor derseniz. Aklımızın, ruhumuzun, zevkimizin,ilgi alanımızın yönlendirmesine bakalım.O bizi gerektiği gibi yönlendirir.Sanal alemde okumayı bırakalım.Ellerimizle tutalım okunacak kitabı, dergiyi, gazeteyi.Televizyon illetinden uzak duralım.Öğrenmek istediğimiz herhangi bir konuyu ehil olandan dinleyelim.Ehil olandan mümkünse kaynak isteyelim.Hele konu din ise,kimseyi dinlemeden hemen bir Kuranı Kerim bulup/alıp her konumda okumaya başlayalım.Anladığımız dil ile yazılmış meal okuyarak başlayalım.Çünkü dünyada yapacaklarımız,ikinci hayatta mükafat ya da cezalarımız olarak karşımıza çıkacaktır.

  İnsanlarla konuşmalarımız,sosyal hayatımız.Çalışma hayatımızın biçimlenmesi, üretkenlik.Doğruda dik duruş.Allah’a kullukta samimiyet. Cehaleti yenemez isek,gafletten kurtulamayız.Gafletten kurtulmayan ihanet içindedir.

  “Çakal ile boğup, çoban ile yiyip,sahibi ile ağlamak” deyimine uygun davranışlar sergileyen herkes sorgulanmalıdır.Bu kişiler insan ve akılları var ise önce kendilerini hesaba çekmeliler.Daha sonra da hesaba çekilmelerini istemelidirler.Eğer sözlerinde,inançlarında ve davalarında samimi iseler. ”Gündüz kandilini hazırlamayan,gece karanlığa razı demektir.”

   Gençlik,rüzgarların savurduğu gül yapraklarının arkasından koşar.Gerçeğin dağlarına umutsuzlukla çıkılmaz.Gerçek arkadaşlık sıhhat gibidir,değeri ancak o yok olduktan sonra anlaşılır.Gerçek bilgi; yaparak,denenerek öğrenilen bilgidir.Güzel düşün,iyi hisset,aldanma. Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma.Güzellik,çoğu zaman kusurları gizleyen bir örtüdür.

   “Türklük onur ve şuuru,İslam ahlak ve fazileti.”Bu ifadeyi hatırlayanlar bilirler ki,bir dava bu esas temeller üzerinde başarıya ulaşır.Başarı için ise bu ifadeleri söylemek yeterli değildir.Bu ifadeleri hayat nizamı haline getirmek gerekir.Bu da ruh ile anlayış ile akıl ile olur.Zaten insanlar için Eşrefi mahlukat tanımlandırılması bu yüzdendir.Mahlukatın en eşrefi, yaratılmışların en şereflisi insan.Hele bunu dava edinenler için bu anlayış mutlaktır.Biz öyle biliriz.

  Bu anlayışı hayat nizamı haline getiren TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ ise bu anlayışı seslendiren en son perdedir.Milliyetçi düşünce mensubu kişiler ağızlarından çıkana çok dikkat etmelidirler.Hareketin siyasi Lideri;Türk Milleti içinde en doğruyu en uygununu arayıp hayata uygulamak isterken,bir takım kendini bilmezler de harekete nifak sokmaya çalışmaktadır.

  Türk Milliyetçiliği fikrini ruh olarak kendilerine düstur edinenler bunu her zaman ve zeminde yerli yerine oturturlar.Eğer davalarını anlayabilmiş iseler.Eğer gerçekten Eşrefi mahlukat iseler.TÜRK Milletinin en çok birlik ve beraberliğe ihtiyacı olan durumlarda,şartlar gereği bulundukları konumları iyi analiz edemeyenler,bilmelidirler ki toplum onları iyi analiz etmiştir.Bir insan gaflet de ise uyarılara kulak verir.İhanete geldi ise de o yolunu bulmuştur. Kendine de bulunduğu topluma da zararlı olurlar.

   ’’Bir insanı ancak gerçekten uyuyorsa uyandırmak mümkündür. Ama,eğer uyumuyor da uyku taklidi yapıyorsa,dünyanın bütün gayretlerini sarfetseniz,nafiledir.”Gandhi.

  Yetersizlik diye bir kelime vardır.Beceriksizlikle bir araya gelirse kendisine ve çevresine zararlı oluyor demektir.Telafi etmek için de gereği yapılmalıdır.Bu söz herkese ve her zamana uyarlanmalıdır.‘’Sözün tamamı ahmağa anlatılır’’ demiştir büyüklerimiz.

  Başarısız olan her kişi yol yakınken gafletten uyanmalı ve ihanet noktasında başına geleceklere de katlanmalıdır.Türk Milliyetçisi düşüncesinde olan her kişi bu sözden anlar.Önce ülkem ve milletim,sonra ben ve partim diyen bir hareketin her noktadaki üyesi bu anlayışı iyi değerlendirmelidir.

   Haddini bilmek insanlar içindir. Haddini bilmeyenlere hadlerini bildirmek de yine öteki insanlara düşen bir görevdir. Sözümüz insanadır. Arif olan insan anlar.

   Türk titre ve Kendine dön.