Doğu Türkistan’da Çin’in uzun bir süredir hapiste tuttuğu Uygur Akademisyen Yalkun Rozi için, Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği tarafından İstanbul’da farkındalık projesi gerçekleşti. Reklam panolarına verilen ilanlarda, toplama kampına atılan ve ağır hapis cezası alan Uygur aydını Rozi’nin fotoğrafları yer aldı.

Satanizm operasyonunda 261 kişi gözaltına alındı Satanizm operasyonunda 261 kişi gözaltına alındı

Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği (ETHR), 13 Nisan 2021 tarihinde İstanbul’da reklam panolarında, Doğu Türkistanlı akademisyen Yalkun Rozi’nin (Yalqun Rozi) fotoğraflarını yayımlattı. İstanbul’daki farkındalık etkinliği kapsamında büyük reklam panolarında, Uygur akademisyenin fotoğrafları yayınlandı ve suçsuz bir şekilde Çin yönetimi tarafından toplama kamplarına alındığı vurgulandı.

“YALKUN ROZİ ACİLEN SERBEST BIRAKILSIN”

İstanbul’un bir kaç noktasında yer alan reklam etkinliğine ilişkin, Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneğinden yapılan açıklamada, “Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği olarak Çinli makamları ikaz ediyoruz. Yalqun Rozi acil serbest bırakılsın, bu konuda tüm hukuki hazırlıkları yaptık, Yalqun Rozi’ye yönelik kurulan düzmece mahkeme ve buna ilişkin tüm sorumlulara karşı dava açacağız.” denildi.

Yalkun Rozi 

  Çin tarafından toplama kamplarında ve cezaevlerinde tutulan milyonlarca Doğu Türkistanlı arasında önde gelen akademisyenler, sanatçılar ve aydınlar da var. Yalkun Rozi de bu aydınlardan birisidir. 15 yıl boyunca Uygur Türklerine klasik şiirler ve halk hikayelerini öğreten ders kitaplarını yayımlatmak için Çin bürokrasisini ustaca idare etti. 2016’da Çin’de iktidardaki Komünist Parti, Doğu Türkistan’da “etnik ayrılıkçılığa ve dini aşırılığa karşı” kampanya başlattığını ilan edince Rozi de toplama kampına atıldı.

  54 yaşındaki Yalkun Rozi, 2016’da polis tarafından götürülmesi sonrası “devlet gücünü yıkmaya teşvik” suçlamasıyla 10 yıldan uzun süreli hapis cezasına çarptırıldı. Gözaltına alınan ilk önde gelen isim olan Rozi’nin hikayesi, zamanında yönetim tarafından kabul edilen Uygurların bile Doğu Türkistan’da süregelen gözetim ve tutuklama kampanyası altında nasıl “düşman” ilan edildiklerini gösteriyor. Rozi’yi tanıyan dil bilimci Abdülveli Eyüp, “Hükümet yetkilileri arasında çok fazla arkadaşı vardı. Kitaplarını satabilmek için bu bağlantılarını kullanıyordu.” şeklinde konuştu.

Gözaltına alınmasının ardından kitapları toplatılan Rozi’nin Sincan Education Press’teki meslektaşları, çalışmalarını derleyen yetkililer gibi ortadan kaybolmaya başladı. Üniversitelerde düzenlenen siyasi toplantılarda Rozi ve diğer arkadaşlarının çalışmaları “sorunlu ders kitapları” olarak kınandı ve yazarlarına “hain”, “Uygurları Çin’i bölme fikirleri ile zehirleyen” damgası yapıştırıldı. Uygur akademisyenin oğlu Kemaltürk Rozi, babasının eserlerinden Uygur Türkü olmaktan gurur duyulması gerektiğini savunan ifadeler yer aldığını; tutuklanmasının nedeninin bu olduğunu bildirdi. Babasına adadığı bir İnternet sitesi kuran Kemaltürk, Rozi’nin neden dünyanın en önemli Uygur aydınlarından birisi olduğu göstermek için çalışmalarını İngilizceye çeviriyor.