Rusya'nın Türkiye Büyükelçisi Alexei Yerkhov, Komsomolskaya Pravda'ya röportaj verdi. 1983'ten beri diplomatik hizmette bulunan Yerkhov, Fas (1983-1987), Mısır (1990-1994) ve İsrail (1996-2000) büyükelçiliklerinde çalıştı. Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu olarak 6 yıl görev yaptı, ardından Rusya Dışişleri Bakanlığı Kriz Merkezi'ne başkanlık etti.
Yerkhov'un röportajında, muhabirin Türkiye hakkındaki soruları, en hafif deyimiyle, önyargılı görünüyor. Ama tabii ki büyükelçi soruları çok diplomatik bir şekilde yanıtladı.
- Salgın Rusya-Türkiye ilişkilerini nasıl etkiledi?
- Siyasi diyalog ve heyet toplantıları azaldı. Ticaret cirosu da düştü: Geçen yılın ilk 11 ayında ikili ticaret, 2019'un aynı dönemine göre% 22 azaldı ve 18,5 milyar dolara ulaştı. Ancak aynı zamanda, iki ülkenin cumhurbaşkanları her zaman temaslarını sürdürdüler. Üç kişisel görüşme yapıldı ve video konferans ile Astana formatında bir zirve düzenlendi. Devlet başkanları 18 kez telefonla konuştu.
- Rus toplumu Türkiye'yi ülkemizin jeopolitik rakibi olarak görüyor. Sizce bu fikir ne kadar doğru?
- Bir İngiliz devlet adamı, ülkesinin kalıcı dostları değil, kalıcı çıkarları olduğunu söyledi. Bu ilke diğer tüm eyaletler için geçerlidir. Her ülkenin kendi çıkarları vardır ve onlar tarafından yönlendirilir. Politika politikadır. Bazen sert, bazen acımasız olabilir. İki güçlü ülke, dedikleri gibi iki imparatorluk, yüzyıllardır yan yana yaşıyorlarsa, bir aşamada yüzleşme kaçınılmaz olabilir. Türkiye ile üç asırdaki küçük çatışmaların dışında, on iki büyük savaş yaşadık. Dolayısıyla halkın kafasında Türkiye'nin rakibimiz olması şaşırtıcı değil.
- Türkler de aynı düşünceye sahip mi?
- Dükkanda fazladan para kazandıkları için Rus turistler birileri görmekten mutlu. Zeki ve güzel bir Rus kadın için insan mutludur. Bununla birlikte, Rusya'yı sevmeyen ya da güvenmeyen tarihsel klişelerin esiri olanlar da var. Bununla sık sık karşılaşıyoruz.
- Arkadaşlar ve ilgi alanları hakkında bir alıntı yaptınız. Rusya ve Türkiye'nin artık farklı çıkarları var mı?
- Evet muhtemelen. Ancak Türk meslektaşlarımızla birlikte, denge ve karşılıklı saygıya dayalı, uzlaşmaya izin veren seçenekler arıyoruz. Bunun en güzel örneği Rusya, Türkiye ve İran'ın Suriye'deki büyük ölçekli askeri operasyonları durdurma becerisidir.
- Türkiye, Ukrayna'ya drone tedarik etmeyi ve hatta ortaklaşa üretmeyi planlıyor. Bu silahların Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti'ne karşı kullanılması tehdidi var mı?
- Bakın, iki egemen devlet askeri-teknik işbirliği geliştiriyor. Prensip olarak itiraz etmek zordur. Ancak protestolar da var. Örneğin, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 uçaksavar füze sistemleri satın alması Batı'daki bazılarının tepkisine neden oldu. Ancak elbette bu tür bir işbirliği konusunda daha sakiniz. Aynı zamanda, Rus uzmanların Kiev'in Türk "Amiral Gemisi" nden yararlanabileceği yönündeki endişelerini paylaşmak gerekiyor. Çatışmayı askeri olarak yeniden çözme girişimlerine ilişkin endişeler haklı mı? Ben söyleyemem. Bu senaryonun gerçekleşmesini istemem. Bunun olmasını engellemeye çalışacağız.
- Türkiye'nin Dağlık Karabağ sorunundaki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz? İstanbul Azerbaycan'ı aktif olarak destekledi ve onlara "Bayragdar" sağladı.
- Bölgedeki durumun tırmanmasından bu yana Türkiye ile yakın temas halindeyiz, hep danıştık. Sonuç olarak 31 Ocak'ta Rusya ve Türkiye'den 60 subayın barış anlaşmalarının uygulanmasını ortaklaşa izleyecek olan İzleme Merkezi kuruldu.
- Siz öldürülmeden önceki Rus büyükelçisi. Burada kendini güvende hissediyor musun?
- Bu trajedinin ardından ek güvenlik önlemleri alındı. Artık detaylara girip detaylardan bahsetmenin gerekli olduğunu düşünmüyorum.
- Türkiye, Türk dili konuşan ülkelerden oluşan bir birlik oluşturmaya ve bu birlikte öncü bir rol oynamaya hazır olduğunu aktif olarak teşvik etmektedir. Ankara ayrıca eski Sovyet cumhuriyetlerini de ilgi alanlarına dahil etmek istiyor. Moskova böyle bir ideolojik örgütlenmeyi nasıl görüyor?
- Hayattan somut örneklere bakalım. Bir öğrencinin Türk ve Türk tarihi eğitimi alması iyi mi yoksa kötü mü? Muhtemelen iyidir. Eyaletler arası ve bölgeler arası tiyatro, müzik ve dans grupları değiş tokuşu gelişiyor, nasıl? Çok faydalı görünüyor. Ama açık şovenizm "kurnazca" yayılırsa, kesinlikle kötüdür. Ancak sorun şu ki, bu tür bir işlemin tüm içeriğini saptan ayırmak kadar zordur.
Haberhergun