İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, korona virüs pandemi verileri üzerinden İstanbul’da 2-3 haftalık bir kapanma uygulanmasını önerdi. Ekrem İmamoğlu, "Covid-19 süreci ne yazık ki ülkemizde ve İstanbul’da çok ciddi boyutlara ulaşmıştır. Hiç kimse bu konuda görmezden gelme ya da duymama konumuna ge-le-mez" ifadelerini kullandı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yedi ilçeye hizmet verecek olan Ataköy İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi 2'nci kademesinin açılışını gerçekleştirdi.

Toplam yedi ilçenin atık suyunu arıtacak olan tesisin hizmete alım töreninde konuşan İmamoğlu, Türkiye’de görülen Covid-19 vakalarının yüzde 50’sinin İstanbul’da yaşandığını söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine bakılarak İstanbul’da 2-3 haftalık kapanmanın şart olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Covid-19 süreci ne yazık ki ülkemizde ve İstanbul’da çok ciddi boyutlara ulaşmıştır. Hiç kimse bu konuda görmezden gelme ya da duymama konumuna ge-le-mez! Madem, 11 milyonluk Belçika’dan az veri açıklıyoruz o zaman dünyanın bu başarıyı konuşması, ya da gerçek verilerin açıklanması lazım” dedi.

"İSTANBUL’DA KONTROL DIŞI SÜREÇ YAŞIYORUZ"

Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre; hasta sayısının yüzde 50’sinin İstanbul’da görüldüğünü hatırlatan İmamoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"İstanbul’da gerçekten kontrol dışı bir süreç yaşıyoruz. Ben de bunu deneyimledim. Görüyoruz ve buradaki herkes farkında ki bu iş Mart, Nisan, Mayıs dönemindeki gibi değil. Çünkü, çok yakın çevremizde çember gittikçe daralıyor ve herkesin hastalandığını görüyoruz. Salgının yedinci ayına geldik. Her geçen gün artan bu sayıyla hastanelerde yoğunluk oluştuğunu, hasta yatak sayısı konusunda bazı hastanelerde artık zorlanıldığını hep birlikte yaşıyoruz. Bunu yaşıyoruz dememin sebebi; biz yöneticiler olarak yakın çevremizdeki insanların her türlü talep ve sorunlarını dinlerken bunu deneyimliyoruz. Yer bulma konusundaki sorunlara varıncaya kadar.”

YRP'li Belediye Başkanı partisinden istifa etti YRP'li Belediye Başkanı partisinden istifa etti

"AÇIKLANAN RAKAMLARA HALK İTİBAR ETMİYOR"

Salgın gibi seferberlik gerektiren ortamlarda, herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini belirten İmamoğlu, “Hep beraber ortak akılla çalışmak zorundayız” dedi. İmamoğlu şöyle devam etti:

“Nüfusu İstanbul’dan az olan Avrupa ülkelerinden daha az sayı açıklamak salgınla mücadelede ne anlama geldiğini açıkçası ben anlayabilmiş değilim. Bu sayı açıklamaktaki, 'toplumun gerçekleri konuşmuyorsunuz' anlamındaki intibaının oluşmasına katkı sunan bazı yetkililerin bu tavrını ben anlayabilmiş değilim, çözemiyorum bir türlü. Madem biz nüfusu 10 milyonu bile aşmayan bir kısım ülkelerden, 83 milyonluk ülke olarak, çok daha iyi durumdaysak dünyanın gelip bunu incelemesi, bizi alkışlaması ve bizim de bunu bütün dünyaya insanlık adına anlatmamız gerekir. Eğer bu açıklamalar bu sayılar doğru değilse, ben bir faydasını çözemiyorum. Bir çözen varsa anlatsın ve ben de alkışlayayım. Düşünün, 11 milyonluk Belçika’da bile bizdeki vaka veya ölüm sayısı 2-3 kat az ise gerçekten bunu bütün dünyaya insanlık namına öğretelim, anlatalım. Ama eğer açıklamalarda bir yanlış varsa bunun da anlamlı olmadığını, bu anlamda milletimizin yanlış bilgilerle yanıltmanın doğru olmadığının da altını çizmek zorundayım.”

"AÇIKLANAN ÖLÜM SAYILARI BİRBİRİ İLE ÖRTÜŞMÜYOR"

İstanbul ile ilgili gerçeklerin neden paylaşılmadığını ve açıklanan rakamların da birbiri ile örtüşmediğini ifade eden İmamoğlu, “Yani bu gerçeği niye söylemiyoruz, neden paylaşmıyoruz anlamış değilim” dedi.

Paylaşılan bilgilerin doğru olması gerektiğinin altını çizen İmamoğlu, sözlerini şöyle bitirdi:

“Bugün İstanbul’da bize sağlık kurumlarının kendi notuyla, ‘bulaşıcı hastalık’ diye gönderilen vefat sayılarımıza baktığımızda, son bir hafta için özellikle konuşuyorum, Türkiye için açıklanan vefat sayısının elli kadar fazlası sadece İstanbul’da var. Bu kadar net. Yani bu sayının bu şekilde açıklanmasıyla ilgili bir geçerli durum ya da bize yanlış bir bilgi sağlık kuruluşları tarafından Mezarlıklar Müdürlüğü’ne geliyorsa bunu gidersinler, doğruyu biz de görelim. Mutlu oluruz. Yani, pandemiden az insan vefat ediyorsa ben mutlu olurum. O bakımdan bu doğruların vatandaşlarımızla paylaşılması ve aynı zamanda bu doğrularla gerçekler üzerinden gerekli tedbirlerin ciddiyetle almak zorunda olduğumuzu ben hayatımızın ve yaşamımızın azalarak normalleşmesine dönük açıklamakla yükümlü makamda durduğum için bu doğruları sizlerle ve vatandaşlarımızla paylaşmayı bir görev biliyorum.”