Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;


Bir işi bilirsin konuşursun. Bilmediğin iş hakkında neden konuşursun, sus da adam sansınlar. Düşünebiliyor musunuz İzmir milletvekilisin şöyle bir uğrayıp günü birlik gidip dönüyorsun. Senin bir defa başından sonuna kadar kalman lazım. Bunu da yapmıyorsun kalkıp orada hayatını herşeyini feda etmeye hazır olan bakan arkadaşlarım bunlarla ilgili ileri geri konuşuyorsunuz. Hatırlayın, Kızılay ile de ilgili bir tane Kızılay çadırı görmedim demişti. Şimdi bura ile ilgili de Kızılay'a verdiler veriştirdiler. Kızılay, AFAD tüm imkanlarıyla orada. Hazırlıklar yaklaşık 4 bine yakın çadırla orada hazır oldular. Yoğun bir şekilde de çadır kurulumları yapıldı. 

ERDOĞAN'IN AÇIKLAMASINDAN SATIRBAŞLARI:

Konuşmasına İzmir depreminde hükümet olarak yapmış oldukları çalışmaları anlatarak başlayan Erdoğan, "Depremin 5. günü. Hala enkaz tümüyle kaldırılmış değil" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da çok sert sözlerle yüklendi.

Erdoğan konuşmasında, "Enkaz kaldırılma yarışına girilse 5. gün çıkarılan o yavru nasıl kurtarılacaktı? Bildiğin iş için konuşursun, bilmediğin iş için neden konuşuyorsun? Sus da adam sansınlar" dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:"Arama kurtarma, enkaz kaldırma, sağlık hizmetleri, barınma ve gıda başta olmak üzere depremzedelerin tüm ihtiyaçları eksiksiz karşılandı. Bakan arkadaşlarım başta olmak üzere yetkililer bölgede seferber olarak, gelişmeleri yakından takip etmişlerdir. Enkaz kaldırma çalışmaları en kısa sürede tamamlanacaktır.

"SEN İZMİR MİLLETVEKİLİSİN ORADA KALMAN LAZIM"

İnşallah 1 ay içinde de deprem konutlarını yapmaya başlayacağız. Önümüzdeki yıl bitmeden de teslim edeceğiz. Yol haritamız bu. Ana muhalefetin başındaki zat oraya yaptığı turistik ziyarette, '5 gün oldu, hala enkaz kaldırılmadı' diyor. Enkaz kaldırılma yarışına girilse 5. gün çıkarılan o yavru nasıl kurtarılacaktı? Bildiğin iş için konuşursun, bilmediğin iş için neden konuşuyorsun? Sus da adam sansınlar. Sen İzmir Milletvekilisin orada kalman lazım, şöyle bir uğrayıp gidiyorsun.

"ÇADIRDA KALMAK İSTİYORUM DİYEN VATANDAŞIMIZA HAYIR DENİLMEDİ"

Daha önce de bir tane Kızılay çadırı görmedim demişti Elazığ'da. Bura ile ilgili de Kızılay'a verdiler, veriştirdiler. Kızılay, AFAD tüm imkanları ile orada hazırdı. Burada yoğun şekilde çadır kuruluşu falan hepsi yapıldı. Çadırda kalmak istiyorum diyen vatandaşımıza, hayır falan denilmedi. KYK'ları da hazır hale getirdik. İsteyenler oralarda da kalabilirdi. Vatandaşlarımız oraları pek tercih etmedi, çadırları tercih etti.

"STOKTAKİ KONTEYNERLERİ İZMİR'DE KULLANACAĞIZ"

Yaşadığımız her felaket ülkemizin deprem kuşağında olduğunu, yeni sarsıntılar ile karşılaşabileceğimizi bize hatırlatıyor. Stokta bin konteyner vardı. Bu konteynerleri İzmir'de kullanacağız.

"DEPREMİN OLDUĞU BÖLGE SULAK BİR BÖLGE"

Konut atılımı özel sektörün de katılımı ile önemli bir dönüşümü sağlamıştır. Dönüştürmemiz gereken 6.7 milyon konut bulunuyor. İzmir'de depremin olduğu bölge sulak bir bölge. Şimdi biz orada tarım, orman ve hayvancılığa ait bir bölgeyi yapılacak konutlara tahsis ettik. Konutları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'mız o 1 milyon 400 bin metrekare arazide başlayacak. İstiyoruz ki, zemin ile ilgili sıkıntı olmasın.Öncelikli olan 1.5 milyon konutu dönüştürmeyi planlıyoruz. Bu yıl 100 bin TOKİ konutu projesine başlamıştık. Önümüzdeki yıl 100 bin TOKİ konutu projesine daha başlıyoruz"

Üyelerden birçoğu binamıza gelerek üye olmuştur. Ama büyük kısmı evlerine, işyerlerine giderek yaptıklarımız anlatılarak üye yapılmıştır. Hedefimiz nasıl her bireyin üyesini alabilmek ise, 18 yaşını doldurmuş herkesin de partimize üye olmasını hedeflememiz gerekiyor. Biz partimize gelerek üye olanları bekleyen bir parti olmadık, olmayacağız. İnsanımızın gönlünü almalı, dertlerini dinlemeliyiz. Telefonumuz 24 saat açık olmalıdır. Mutlaka geri dönüş yapılmalıdır.

"KENDİNİ ULAŞILAMAZ GÖRE BİR AK PARTİLİ YÖNETİCİ VARSA O KOLTUKTA İŞGALCİDİR"

Bulunduğu yerde kendini ulaşılamaz gören bir AK Partili yönetici var ise o koltukta haksız işgalcidir. Hiçbir AK Partili milletten kopuk yaşayamaz.

Türkiye sürekli daha ileri giderken, AK Parti'nin yerinde sayması beklenemez. Teşkilatlarımız arasındaki yeni üye yarışı hayırda yapılan bir yarıştır. AK Parti'nin büyümesi demek, Türkiye'nin büyümesi demektir. AK Parti'nin büyümesi demek, gözünü ve kalbini bize yöneltmiş kardeşlerimizin umutlanması demektir.

"AK PARTİ'NİN MAYASINI MİLLETİN ATTIĞINI SÖYLÜYORUZ"

Bugün de 19 yıl önceki söylediğimiz şeyi özünde tekrarlıyoruz, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. AK Parti'nin mayasını milletin attığını söylüyoruz. Sırtını millete dayadığını söylüyoruz. Nereden geldiğimizi, nerede durduğumuzu, nereye gittiğimizi iyi bilmeliyiz. İnsanlık tarihine büyük yürüyüşler yön vermiştir. Hz. İbrahim'in Harran'dan Filistin'e yürüyüşü böyle bir yürüyüştür. Hz.Peygamberin Mekke'den Medine'ye yürüyüşü tarihin akışını değiştiren böyle bir yürüyüştür.

"ATTIĞIMIZ HER ADIMDA BELLİ KESİMLERİN İTİRAZLARI İLE KARŞILAŞTIK"

Sizlere ve 11 milyon üyemizin her birine güveniyorum. Her bir üyemizi toprağa diktiğimiz fidanlarla karşılamak rastgele bir şey değildir. Attığımız her adımda koro halinde belli kesimlerin itirazları ile karşılaştık. Bunların gerisine baktığımızda hiçbirinin gerisinde çevre hassasiyetinde olmadıklarını görüyoruz.

"EN BÜYÜK YATIRIMLARI BİZ YAPTIK"

Türkiye'de en büyük yatırımları biz yaptık. Buna belediye başkanlığım da dahil. İstanbul adeta çöl gibiydi, orta refüjler de dahil her yeri ağaçlandırdık. Hükümete geldik, milyonlarca, milyarlarca ağaç ve fidan dikimini biz yaptık. En kapsamlı düzenlemeleri biz gerçekleştirdik. Ülkemizde 4.7 milyar fidanı hükümetlerimiz döneminde toprakla biz buluşturduk. Ülke genelinde ağaçlandırma faaliyetlerimiz sonucunda orman varlığımızı 1.9 milyon hektar artırdık.

Zafer Partisi’nde iki istifa birden! Zafer Partisi’nde iki istifa birden!

"HER İNSAN GİBİ AĞAÇLAR DA BİZİM İÇİN DEĞERLİDİR"

Teröristler boş durmuyor. İnsanları öldürmekte başarılı olamıyoruz, ağaçları yakmaya başladılar. Her insan gibi ağaçlar da bizim için değerlidir. Ama bu teröristler benzini dökerek İskenderun'da, Hatay'ın belli bölgelerinde ormanlarımızı yaktılar"