Şecaat önderimiz Hz. ALİ (Allah'ın selamı üzerine olsun) buyuruyor ki '' İnsan söylediğinin kölesi, söylemediğinin efendisidir.''   

  Yine büyükler diyor ki '' Kem söz söylemeyin. Zira vücut bulursa sihir hükmündedir. Ayrıca sihirbazın sihrine gerek kalmaz.''

  '' Konuşursan hayrı konuş, konuşmazsan sus...''

   Kalbin aynası dil, muhafaza edilmezse insanın başına gelmeyen kalmaz. Bela olarak da insana yeter. Herkes bilir ki, insanın kendine verdiği zararı, düşmanlık edenler birleşse ona veremez...

   ''Kim bana iki ayağı ile iki çenesi arasındaki hakkında (kötüye kullanmayacağına, onlara hakim olacağına dair) söz verirse, ben de ona cennet ile söz veririm...'' buyuruyor sebebi mevcudat, güzel ahlakın tamamlayıcısı Resul us Sakaleyn (Allah'ın selamı üzerine olsun)...

   Dilden girdik söze. demeden geçmeyeyim. İmamı Birgivi hazretlerinin ''TARİKATI MUHAMMEDİYE'' isimli eseri ahlakçılarımızın temel eserlerinden biri olmakla, okunup incelenmesi gerekenler arasındadır. İlgilenen ülküdaşlarıma tavsiye de ederim.

   Bilirsiniz coğrafya gerçektir. Bizler vatan mücadelesi veren ülkücüleriz...

   İMAN COĞRAFYASINDA, VATANIMIZ ALLAH'tır (Celle Celalü Hu)...

   Yaratılış sebebimiz O'nu bilmek ve O'na ibadet etmektir. O'nla olmak,  O'nda olmaktır. Bu sebeple itikadi konular en temel konulardır. Din ilimleri nakle dayandığından ve bizler ilim sahibi olmadığımızdan, ilimden istifade yollarını da bilmek zorundayız... Bu sahada birkaç ayet ve birkaç hadisle yada çarpıtılmış tarihi olayları yorumlayarak yanlış yönlendirilme tehdidi altında kalıyoruz, siyaset cambazlarının mahallemizde dükkan açmalarına göz yumuyoruz... Yüreğimizde sezsek de seyirci kalıyoruz...

   İtikadi meselelerimizi sistemleştiren önderlerimize iftira ediliyor, manipülasyonun nereden geldiğini yıllar sonra anlayabiliyoruz. Tabii ki burada rol alan mazisini iyi değerlendirme ihtiyacı duymadığımız, güven duyduğumuz insanların yada kurumların olması da etkili oluyor...

   Yalancının mumu yatsıya kadardır elbette. Yalanla iman bir arada durmaz, duramaz. Biri varsa diğeri gider. Ne yapsalar bu yüce milletin, yüceler yücesi Allah (Celle Cemalü Hu) ile bağını kesemezler, kesemiyorlar...

   İtikad imamlarımızdan İmamı Maturidiye iftira en son onun adına sempozyum yapan Prof.lardan gelmişti rezilce... İmamı Eşari hazretlerine ise yıllardır iftira ediliyor. Hem de tamamı 10 cümlelik tarih aktarımıyla. İşe tarih karıştıranlar çöküşümüzün sebebini kavrayıvermişlerdi hemencecik. Suçlusu bulunmuştu tek kelimelik, tek cümlelik kavrayışlarla...

   Son bin yılda dünyanın, insanlığın aydınlanmasını temin eden, itikadımızı sistemleştiren İmamlarımızdı halbuki bunlar... Bizi başarıya da ulaştıracak olan inanç sistemini onlardan talim etmeliydik oysa ki... Bu inanç sistemine kısa cümle ile ''EHLİ SÜNNET'' yolu, Ehli Sünnet İtikadı diyoruz...

   Cumhuriyet tarihi boyunca 300 tefsir basılmış, 270 inin müfessiri Arapça dahi bilmiyor tespitini duyunca, anlaşılıyor ki bize ciddi düşmanlık yapılıyor. Saha alabildiğince işgal ediliyor ki, gerçekler karartılabilsin...

   Fetö gibi açık casusluk teşkilatlarının nüfuz alanı olmamız da bundandı...

   Vahşi kapitalizm, kolektivizm seküler anlayışla İslam’ı yorumluyordu... İnsanlık alemi yeni bir medeniyet kuramadı, merkezine insanı alan...

   Neden üretememişiz sualinin cevabı için, önce biz kimiz sualinin cevabı olmalı idi...

   Bu sebeple ülkücüler bu milletin istikbalidir, milletin öncü öncüsü, kılavuzudur. Onun için sembolleri Bozkurt'tur ... Bu dava topyekün milletin davasıdır, ne bir şahsın, ne bir partinin yükü değildir... Siyaset, toptan milletin ihtiyaçları, menfaatleri istikametinde, devletle milleti barıştırmak için vardır. Siyasetin konusu, anlamı budur...

   Dünya şeytanın çağırdıklarının değil, Allah'ın (Celle Şanı Hu) çağırdıklarının, dilediklerinin, bilediklerinin hükmüyle döner...

   Toplu iğne olsun bu milletin üreten insanları makbul insanlardır. Değerli olana kıymet verirsek kıymetlerimizi de toplumun istifadesine çıkaracağımız aşikardır... Üreten Türkiye vazgeçilmezimizdir bu anlamda...

   Tarih boyunca bizi güçlü kılan Ahi Evran gibi erenler yolu millete başı dik yürümeyi ezber etmişti... Anlamsızca koparıldık köklerimizden...

   Sakarya'da öze dönüş başlamıştır... Gelecek bin yılı inşa ediyoruz... Bu millet bu misyonu giyinmiştir... Bu görevin geri alındığına dair bir emare de görülmemiştir...

   Bu çağın evliya kulları Ülkücülerdir... Yine de onlardan geçinenleri yabana atmayın derim... Zira nefsine hükmü geçmeyene ülkücü denmez...

   BAKİ SELAMLAR...

                                                                                                                                            ALİ İSFENDİYAR ÇAKIROĞLU