Milliyet'ten Çiğdem Yılmaz'ın haberine göre fon dolandırıcılığı davası kapsamında yargılanan Seçil Erzan'ın kuzeni Tanın Yılmaz ve eşi, dolandırıcılık kurbanları arasında yer alıyor. Yılmaz, 20 yıllık birikimini kaybettiğini iddia ederek, Seçil Erzan'ı "kardeşi" gibi gördüğünü ifade ediyor. Erzan'ın enerjisi yüksek, risk almayı seven biri olduğunu belirten Yılmaz, yaşanan dolandırıcılık olayıyla ilgili duygusal bir travma yaşadıklarını dile getiriyor.

Dilan Polat cezaevinde intihara kalkıştı iddiası! Dilan Polat cezaevinde intihara kalkıştı iddiası!

Tanın Yılmaz, Seçil Erzan'ı şu şekilde tanımlıyor: "Hep tatlı dilli, enerjisi yüksek ve anaç biriydi. Bir sorun yaşasa kendisi halletmeye çalışırdı ve fikir danışmazdı. Tek başına mücadele etmeyi tercih eden biriydi. Ürkek, korkak biri asla değildi, risk almayı seviyordu."

Yılmaz, Seçil Erzan'ın ailesiyle ilişkisini de açıklıyor. Erzan'ın babasının aşırı kıskanç ve kindar biri olduğunu ve bazı olaylarda Erzan'ın şiddet gördüğünü ifade ediyor. Erzan'ın annesine düşkün olduğunu ve ona karşı sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştığını belirtiyor.

Dolandırıcılık olayıyla ilgili olarak Yılmaz, Seçil Erzan'ın ailesine ve kendi birikimlerine zarar verdiğini, güvendikleri birisinden bu şekilde aldatılmalarının kendileri için büyük bir sürpriz olduğunu dile getiriyor. Ayrıca, Erzan'ın önceki ilişkileri ve özel hayatı hakkında bilgi sahibi olmadıklarını ifade ediyor.

Yılmaz, Seçil Erzan'ın dolandırıcılık olayından sonra "özel bankacılık" adı altında verdikleri paraların büyük bir kısmını kaybettiklerini ve kendilerini kandırılmış hissettiklerini belirtiyor. Olayın içinde eski bir DenizBank çalışanı olan "Selçuk" adlı bir kişinin de bulunduğunu ve bu kişinin kendilerine gerçeği söylemediğini ifade ediyor.

Seçil Erzan ise ifadesinde, Yılmaz çiftine borcu olmadığını, aksine onlardan aldığı paraları fazlasıyla geri ödediğini savunuyor. Ancak Yılmaz, bu açıklamaların gerçeği yansıtmadığını ve dolandırıldıklarını düşündüklerini belirtiyor.

Dolandırıcılık olayının ardından Yılmaz, duygusal bir travma yaşadıklarını ve güvendikleri birisinin ihanetine uğramanın şokunu yaşadıklarını vurguluyor. Erzan'ın yakın çevresindeki insanları bile bu kadar etkileyen bir dolandırıcılık olayı, Türkiye'deki finansal güvenlik ve denetim mekanizmalarının önemini bir kez daha gündeme getiriyor.