Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İstanbul Sedef Tersanesi’nde ziyareti sırasında Türkiye’nin gündemini içine alan birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ege, Akdeniz ve Kıbrıs’ta yaşanan bazı sorunları da değerlendiren Akar, “Yunan komşularımız eylem ve söylemleriyle bu yapılan çalışmaları, olumlu gidişatı provoke, sabote etmek için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Bu yolun çıkar yol olmadığını kendilerine hatırlatmak istiyorum.” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, dün beraberindeki TSK komuta kademesi ile İstanbul Sedef Tersanesi’nde inşası devam eden TCG Anadolu Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi’nde incelemelerde bulundu. TCG Anadolu inşasında görevli personelle bir araya gelen Akar, “Büyük işler yaptığınıza burada bir kere daha tanık olduk.” ifadesiyle çalışanları tebrik etti. Bakan Akar, Türkiye’nin savunma sanayisi başta olmak üzere bölgesel gündemden dış politikaya kadar bir çok konuda değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Akar, yerli ve milli savunma sanayinin çok ciddi sistemleri, alt sistemleri üretir hale geldiğini kaydederek, “Bu, ülkemiz için büyük bir gurur ve onur kaynağıdır. İnşallah önümüzdeki dönemde bu çok daha ileri düzeylere gidecek.” dedi. Akar, savunma sanayisinde her türlü hafif silah, top, helikopter, gemi, İHA, SİHA, elektronik malzeme ihraç eder seviyeye gelindiğini kaydetti.

SAVUNMA BAKANI AKAR: TEK HEDEFİMİZ TERÖRİSTLER

Terörle mücadelenin yurt içi ve sınır ötesinde başarıyla devam ettiğini bildiren Akar, “Bu mücadelede bizim tek hedefimiz teröristler. İçeride ve dışarıda bazı fitne ve fesat yuvaları Türk Silahlı Kuvvetlerinin oradaki ‘bazı etnik, dini gruplara karşı tavrı olduğu’ yönünde fitne ve fesat yaymaya çalışıyorlar. Bunlar kesinlikle doğru değildir. Bunlar yalandır, gerçekleri yansıtmamaktadır. Yurt içinde ve sınır ötesinde bizim tek hedefimiz teröristlerdir.” diye konuştu.

YIL BAŞINDAN BU YANA 1107 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

Akar, Mehmetçiğin teröre karşı büyük mücadele verdiğine işaret ederek, “Sadece 1 Ocak’tan bugüne kadar 1107 terörist etkisiz hale getirildi. 23 Nisan’da başlatılan Pençe Şimşek ve Pençe Yıldırım harekatlarında ise toplam 124 terörist etkisiz hale getirildi. Teröristlerin inleri başlarına yıkıldı, yıkılmaya devam ediliyor. Oradaki bütün mağaralar, dereler, tepeler Mehmetçik tarafından tek tek kontrol edilmeye devam ediliyor.” dedi.

Akar, Ege, Akdeniz ve Kıbrıs’ta yaşanan bazı sorunları da değerlendirerek şunları kaydetti:

“Biz bu sorunların uluslararası hukuk çerçevesinde, iyi komşuluk ilişkileri içinde, Yunan komşularımızla beraber konuşarak, görüşerek barış içinde çözülmesinden yanayız.”

Yunanistan’ın bugüne kadar yapılan çalışmalara yönelik provokasyonlarına dikkat çeken Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yunan komşularımız eylem ve söylemleriyle bu yapılan çalışmaları, olumlu gidişatı provoke, sabote etmek için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Bu yolun çıkar yol olmadığını kendilerine hatırlatmak istiyorum. Bu söylemlerle, tahriklerle, provokasyonlarla bir yere varmalarının imkanı yok. Bizim istediğimiz uluslararası hukuk. Siz uluslararası anlaşmalarda olan maddeleri nasıl inkar edersiniz? Biz uluslararası hukuktan, iyi komşuluk ilişkilerinden yanayız fakat hiçbir zaman da ülkemizin, milletimizin hakkını çiğnetmeyeceğiz, hiçbir zaman bir oldubittiye müsaade etmeyeceğiz. Bunu herkesin bilmesi lazım.”

Akar, son dönemde Yunanistan’da sivil, asker bazı kişilerin tarihi hezeyanlarda bulunduğunu ifade eden şunları kaydetti:

“Türk tarihi çok açıktır, berraktır, şeffaftır. Bu milletin yüzü, alnı aktır. Bizim tarihimizde hiçbir şekilde bir soykırım söz konusu değildir. Dün Ermenistan, bugün Yunanistan kendilerine göre birtakım iddialarda bulunuyorlar. Bu tarihi tersten okumak demektir, bu hezeyandır. Bu doğru değildir, yalandır, yanlıştır ve müspet gidişi, iş birliğini, sorunların barışçıl yollarla çözümünü tahriptir, buna karşı bir harekettir. Dolayısıyla bu söylemlerinde, eylemlerinde Yunan komşularımıza bir daha doğruları ve gerçekleri konuşmaları konusunu kendilerine hatırlatıyorum. Türkiye’ye ‘yayılmacı’ diyenler tarihe baksınlar. 1821 ve günümüze kadar olan gelişmelere, haritaya baksınlar. Orada kimin yayılmacı olduğu, kimin nasıl yayıldığı çok açık ve net şekilde görülmektedir. Bu gerçekler ortada dururken Türkiye’yi yayılmacılıkla suçlamak, Türkiye’yi bir tehdit olarak göstermek büyük bir yanlıştır. Yunan komşularımız kendilerine güvensinler, hamilerine değil.”

Akar, Yunanistan’ın Türkiye ile olan sorunlarını Türkiye-ABD, Türkiye-NATO, Türkiye-AB sorunuymuş gibi göstermeye çalışmaması gerektiğinin altını çizerek, “Bunun kimseye faydası yok. En büyük zararı da Yunanistan’a, Yunan halkına olacaktır. Bunun tarihte çok örnekleri var.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye, tarihinde kimseye ne dün ne bugün zulüm etti.” diyen Akar, Türkiye’nin böyle bir geleneğinin olmadığını belirtti. Akar, “1919’dan 1922’ye kadar tarihe bakıldığında neler yapıldığına dair çok canlı örnekler var. Bunu da yeri ve zamanı geldiğinde ortaya koymaya hazırız.” dedi.

TCG ANADOLU ÇOK MAKSATLI AMFİBİ HÜCUM GEMİSİ

Almanya’da "dönerflasyon" krizi Almanya’da "dönerflasyon" krizi

TCG Anadolu Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi’nin kendileri için önemli bir ihtiyaç olduğunu belirten Akar, “TCG Anadolu’nun çok üstün özellikleri var. Bu, Türk mühendisliğinin, işçisinin, müteşebbisinin, askerinin, Türk Deniz Kuvvetlerinin büyük bir başarısı olacak. Bu sadece bizim için değil, bölge için, dost ve kardeşlerimiz başta olmak üzere tüm dünyada ihtiyaç duyulduğu hallerde, her türlü insani yardım için, onları desteklemek bakımından, doğal afetlerde, diğer insani yardım konularında başarılı bir şekilde kullanabileceğimiz bir platform.” ifadelerini kullandı.
NATO’daki faaliyetlerin, sorumlulukların yerine getirilmesinde de TCG Anadolu’nun önemli bir fırsat sağlayacağını aktaran Akar, “Geminin tamamlanmasıyla önemli bir adım atılacak ve ana vatandan çok daha uzak yerlerdeki hak ve menfaatlerimizle alakalı, bölge ve dünya barışı ile alakalı, dost ve kardeş ülkelerle, müttefiklerimizle olan münasebetlerimiz konusundaki vazifelerimizde bize büyük bir yarar sağlayacak.” dedi.