"Ben Tuğrul Türkeş olarak yapmayacağıma göre CHP ya da AK Parti'nin yapmayacağına göre malesef mantık bir yeri gösteriyor" diyen Tuğrul Türkeş'in açıklamaları şöyle ;
Levent Gültekin'in rahmetli Türkeş'e ve milliyetçilere dair söylediklerine ilişkin bana çok tepki mesajları geldi. Bu rahatsızlıkları ulaştığım kişilerle paylaştım. Söylenenlerin yanlış olduğunu, daha hassas olunması gerektiğini vurguladım. Bununla birlikte 25 kişinin Levent Gültekin'e saldırmasını çok çirkin buluyorum. Kadına şiddette karşı olunduğu gibi erkeğe şiddete de karşı olunması gerekir. Saldırıyı tasvip etmiyorum.
Barış Pehlivan'ın "Bu saldırılarda MHP'nin talimatı olduğu veya ilişkisi olduğuna dair iddiaları dair ne dersiniz?" sorusuna ise Türkeş ;
"Böylesi saldırılarda fail meçhulse kime yarar ona bakmak gerekir. Ben Tuğrul Türkeş olarak yapmayacağıma göre CHP ya da AK Parti'nin yapmayacağına göre maalasef mantık bir yeri gösteriyor. Ben Levent Gültekin'in hiçbir görüşünü benimsemiyorum. Ama ne faydası var böyle saldırıların. Islah mı oldu, uslandı mı ki? Niye yaptınız?"
Barış Pehlivan'ın, " Artan saldırıları 12 Eylül öncesiyle karşılaştırmak doğru mu?" sorusuna ise; "Devlet Bahçeli MHP Genel Başkanı olduğunda ülkücüleri sokaktan çekti, eline bilgisayar verdi. denilmişti. Ne yani Alparslan Türkeş döneminde başı boş şekilde sokaklarda saldırılardı mı bulunuyorlardı? Bunu mu kastediyorlar. Şimdi de ülkücüler bilgisayarların kafasına mı vuruyor? 12 Eylül öncesi bambaşka bir kavgaydı" cevabını verdi.
Konuşmanın sonunda ise "Hatırlarsanız MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Selçuk Özdağ'a, gazetecilere ve siyasetçilere yönelik saldırılara ilişkin şöyle bir açıklamada bulunmuştu bir gazeteciye. "Bu hareketin delisi çoktur. (MHP camiasını kastederek) Talimat falan dinlemezler. Semih Yalçın böyle demişti. O zaman derler ki delini zapt et... Kendisinin kontrolünü kaybettiğini anlıyorum"
