Her yaştan insanda dil veya konuşma bozukluklarına rastlanabiliyor. Çocuklarda en sık karşılaşılan dil bozukluğunun gecikmiş dil ve konuşma, özgül dil bozukluğu ve ikincil dil bozukluğu olduğunu belirten uzmanlar, konuşma sesi bozukluğu ve akıcılık bozukluğunun da sıkça görülen konuşma bozuklukları olduğunu ifade ediyor.

Uzmanlar, dil ve konuşma bozukluklarının çocuğun yaşamını akademik, sosyal ve psikolojik açıdan olumsuz etkileyebildiğini vurgulayarak tedavisi için zaman kaybedilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Genel konuşma bozuklukları ile ilgili İLKHA'ya konuşan Dil ve Konuşma Terapisti Hatice Kurt, konuşma bozukluğu yaşayanların uzman dil ve konuşma terapistlerine gitmesi gerektiğini vurguladı.

"En sık karşılaştığımız problem de gecikmiş konuşmadır"

Konuşma bozukluklarını anlatan Kurt, "Genel olarak baktığımızda en sık karşılaştığımız problem artikülasyon (boğumlama) bozukluğu dediğimiz seslerin hatalı üretimidir. 'K' yerine 'tı' demek, 'rı' yerine 'lı' demek gibi araba yerine 'alaba' demek artikülasyon bozukluğu diye adlandırılıyor. Burada yanlış öğrenmede kaynaklandığı gibi down sendromu, dudak damak yarıklığı, işitme engeli nörolojik problemler anatomik ve fizyolojik olarak kaynaklı olabiliyor. Başka buna benzer olarak fonolojik bozukluğu dediğimiz konuşma problemi var.. Bu problem artikülasyonla karıştırılıyor. Hatalı üretim görüyoruz. Burada çok tutarlı hatalar olmadığı için artikülasyon bozukluğundan ayırıyoruz. En sık karşılaştığımız problemden bir diğeri gecikmiş konuşmadır. Bu da çocuğun geç konuşmasıdır. Beş yaşında bir çocuğun üç yaşında ki çocuğun seviyesinde konuşması. Ya da üç yaşındaki çocuğun hiç konuşmaması gibi problemler gecikmiş konuşma olarak adlandırılıyor. Bunun nedeni çeşitli olmakla beraber. En sık uyaran eksikliği olarak biliniyor." dedi.

"Kekemelik kendi içinde çeşitlere ayrılmaktadır"

Kekemelik ve hızlı konuşmaya değinen Kurt, "Başka bir konuşma sorunu; akıcılık konuşma bozukluğu dediğimiz konuşmadır. Bu Kekmelik ve hızlı bozuk konuşma diye ayrılıyor. Bunların içinde en sık karşılaştığımız kekemelik var. Kekemelik kendi içinde çeşitlere ayrılmaktadır. Hece takılmaları dediğimiz 'ta-ta-ta' şeklinde konuşmadır. Blok tipi dediğimiz 'e- e- e' şeklinde olan konuşmadır. Bide uzatmalı şeklindeki konuşmadır. 'E-e-e elma' şeklindeki konuşmadır. Bunun nedeni tam olarak bilinmiyor. Bilimsel olarak literatürde açıklaması yok." diye konuştu.

"Ses bozukluğunda sesin perdesinde şiddetin de kalitesinde bozulmalar olabilir"

Ses bozukluğunun en çok yetişkinlerde görüldüğüne dikkat çeken Kurt, "Ses bozukluğu dediğimiz şey var. Bunu daha çok yetişkinlerde görüyoruz. Ses bozukluğunda sesin perdesinde şiddetin de kalitesinde bozulmalar var. Ses perdesi dediğimizde sesin tam olarak çıkmaması bir kadının erkek sesiyle konuşması, ya da bir erkeğin kadın sesi şeklinde konuşması gibi durumlardır. Bunlar sesin perdesini etkileyen durumlar. Sesin şiddeti normalden yüksek veya alçak olmasıdır. Bunlar ses bozukluğu olarak adlandırılıyor." ifadelerini kullandı.

İbn-i Sina’nın önerdiği bu baharat saç dökülmelerini durduruyor İbn-i Sina’nın önerdiği bu baharat saç dökülmelerini durduruyor

"Travma geçirilmesi sonrasında konuşma kısmen ya da tamamen yitirilebilir"

Kaza ve travmaya bağlı olarak da konuşma bozukluğunun olabileceğini dile getiren Kurt, "Bir diğer bozukluk edinilmiş konuşma bozukluğu dediğimiz afazi var.. Afazi kaza ve travmalara bağlı olarak konuşmanın daha sonra da yitirilmesi durumudur. Normal konuşan yetişkinler travma geçirmesi sonrasında konuşmanın kısmen ya da tamamen yitirilmesidir.. Konuşma ile ilgili beyin loblarının hasarlanması ile anlama veya üretim kısmının veya  her ikisinin birden hasar almasıyla konuşmanın kısmen ya da tamamen yitirilmesi durumudur. Son olarak konuşma bozukluğu dediğimiz motor konuşma bozukluğu var. Bu dizartri ve apraksi olarak ayrılıyor.Konuşmadan sorumlu kasların zayıflaması güçsüzleşmesi koordinasyonun sağlanmaması sonucu motor konuşma bozukluğu dediğimiz durum ortaya çıkmaktadır." şeklinde konuştu.

"Özellikle lisans diplomasını almış terapistlerine gidilmesini öneriyoruz"

Yapılan konuşma bozuklukların özellikle çocukları olumsuz etkilediğini söyleyen Kurt, "İncelediğimizde en çok özgüven eksikliğini ortaya çıkartıyor. Kişilerin özgüveni,okuma yazma becerilerini etkiliyor. Kişinin sosyalleşmesini duygu durumunu etkiliyor. Bunlar çocukların yetişkinlerin yaşayabileceği durumlardır. Çocukların akademik başarısını etkiliyor. İleriki dönemlerde üniversite hayatını dahi etkileyebiliyor.. Dil ve  konuşma terapisti olarak biz böyle bir durum yaşayan ailelerin dil konuşma terapistlerine özellikle lisans diplomasını almış terapistlerine gitmelerini öneriyoruz. Burada aileler yine böyle bir durumla karşılaştıklarında ilk önce çocuklarına bir işitme taraması yaptırmalarını öneriyorum. Gecikmiş konuşma ve artükülasyon olan çocukların işitme kaybı yaşadığı düşünülebilir. Mutlaka bir uzmandan destek almalarını öneriyorum. İlk yapacağı şey bir dil terapistine gitmeleri gerekiyor. Gittikleri uzmanın dil ve konuşma terapisti olması gerekiyor.

Konuşma sorunu yaşayan çocuklar akran zorbalığına maruz kalıyor.

Özellikle kekemelik sorunu ve artikülasyon bozukluğu olan çocuklar akran zorbalığına uğruyor. 'Sen konuşamıyorsun, konuşmayı beceremiyorsun.' en çok duyduğumuz şikâyetlerden biridir." ifaedelerini kullandı.