Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, Iğdır'da yaptığı açıklamalarda Türkiye'nin deprem riskine değindi. Türkiye'deki depremlerin birbirini takip ettiğini belirten Moriwaki, depremlerin nasıl geliştiğini açıkladı. "Türkiye'de deprem nasıl oluyor. 1939'da Erzincan'da deprem oldu ve 1941'de Tokat'ta deprem oldu. Yani Türkiye'nin depremi doğudan batıya tam domino taşı gibi gidiyor ve 1999 Gölcük Depremi'ne kadar geldi" şeklinde konuştu.

Deprem Uzmanı Moriwaki, "Maraş'ta meydana gelen deprem Hiroşima'daki atom bombasından 17 kat daha büyüktür. Bazen depremler büyüklük olarak 1 gözüküyorsa güç olarak 32 kata eşit oluyor. Bingöl'de kaç defa deprem meydana geldi. Bazen soruyorlar hocam orada bir rahatlama oldu mu? Hayır diyorum. Bu depremler bin kattan sadece bir katı kırdı. Bunlar küçük uyarılardı. 999 tane daha orada bekleyen bir enerji var" dedi.

Memişoğlu'ndan Yunan Bakana ince ayar Memişoğlu'ndan Yunan Bakana ince ayar

DEPREM UYARISI

Japon deprem uzmanı özellikle ikinci deprem bölgesindeki 3 il için uyarıda bulunarak, "Adana’dan sonraki Kıbrıs tarafı komple deprem bölgesinde yer alıyor. Bazen domino taşı geriye dönüyor. O zaman Bingöl, Karlıova, Muş ve Bitlis bu bölge için ikinci deprem bölgesi diyebiliriz. Üçüncü olarak Ege tarafında çok büyük bir deprem yok, yedi üstü yok ama çok sık deprem olabilir. En yüksek 6,5 diyebiliriz. Dördüncü olarak Marmara bölgesi yer alıyor. Depremin ne zaman nerede olacağını pek tahmin etmek de mümkün değil. Çünkü eskiden Konya, Karaman, Niğde tarafında deprem yok diye söyleniyordu. Ama deprem meydana geldi. Deprem artık her yerde oluyor. Bunu kimse anlamıyor. Japonya’da araştırmalar yapılıyor, deprem öncesi toprak yükseliyor, bunun için uydulardan kontrol yapılıyor" ifadelerini kullandı.

"ADAM İNŞATÇI İNŞAATLA İLGİLİ KONUŞSUN"

Prof. Dr. Naci Görür, deprem uyarılarıyla gündeme gelen Yoshinori Moriwaki’ye isim vermeden tepki göstermişti. Moriwaki’nin yer bilimci olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Görür, “Adam inşaatçı, inşaatla ilgili konuşsa konuşsun yani, ama depremle ilgili konuşuyor” demişti.

Editör: Burak Hakkı Polat