Fenerbahçe TV'de açıklamalarda bulunan Ali Koç, açık ve samimi bir şekilde yaşanan süreci değerlendirmek istediğini belirterek, sabırsızlıkla bekledikleri şampiyonluk için yalnızca güçlü bir kadro değil, dünya çapında bir futbol aklını da Kulübe kazandırarak sezona başladıklarını söyledi.

Koç, "Buna rağmen ligin bitmesine 3 hafta kala şampiyonluk şansımızın mucizelere kalması doğal olarak camiamızın haklı tepki ve eleştirilerine yol açmıştır. İstediğimiz hedefe ulaşamadığımız bir süreci geride bırakıyoruz. Bunun sorumluluğu da tabii ki bizlere aittir. Ancak bununla birlikte unutulmamalı ki; futbolda 2010-2011’deki şampiyonluğumuzdan sonra 14 yılda tek bir şampiyonluğumuzun olması da sorunun sadece isimlerle ve yönetimlerle sınırlı olmadığının göstergesidir" diye konuştu.

Camianın 118 yıllık onurlu tarihinde, imza toplayarak Olağanüstü Genel Kurula götürülmeye çalışılmasının bugüne dek hiç yaşanmadığını ifade eden Ali Koç, şunları kaydetti:

"Camiamızın genlerinde ve geleneklerinde olmayan bu yöntem; ileriye dönük olarak tarifi zor tahribat yaratacak ve geri dönüşü olmayan yaralar açacaktır. Tabii ki bu durum ile ilgili kararı verecek olan yönetimler değil kongre üyelerimizdir. Tarihi boyunca camiamız, her zaman ortak akılla, sağduyuyla ve gelenekleriyle hareket etmiştir. İmza verenlerin içerisinde Fenerbahçe’ye gerçekten kayıtsız şartsız tutkuyla bağlı ve kulübümüz için en doğru yolun bu olduğunu düşünen üyelerimizin olduğunu gayet iyi biliyoruz.

"Net tarih, yeni sezon fikstür çekimi sonrası, yasa ve tüzüğümüzün işaret ettiği doğrultuda belirlenip açıklanacak"

Öte yandan, değerlerimizi hiçe sayarak bu süreci hem manipüle hem de provoke ederek, Fenerbahçe’den önce kendi menfaatlerinin peşinde olan bu durumdan pay çıkarmak isteyenlerin olduğunu da camiamızın özellikle bilmesini isterim. Hukukçularımızın aktardığı bilgiye göre, yeterli imza sayısı toplandığı takdirde Olağanüstü Genel Kurula gidiş süremiz en erken 7-8 hafta olarak öngörülmektedir. Hepimizin ortak bir noktada buluşması gerekiyor; bugün vereceğimiz karar, sadece bir tarihten ibaret değildir, kulübümüzün gelecek sezon için kaderini şekillendirecek stratejik bir karardır. Bu süreç, yeni sezonun tam da başlangıcına denk gelmektedir. Sezon içerisinde başarıyı belirleyen tüm dinamiklerin tohumları bu süreçte ekilmektedir. Yönetim kurulundaki arkadaşlarımızla yaptığımız değerlendirmeler neticesinde kulübümüzün menfaatleri doğrultusunda Olağanüstü Genel Kurulu eylül ayında gerçekleştireceğiz. Eylül ayında Mali Genel Kurulumuz ile beraber yapacağımız Olağanüstü Genel Kurulumuza dair net tarih, yeni sezon fikstür çekimi yapıldıktan sonra, spor yasasının ve tüzüğümüzün işaret ettiği doğrultuda belirlenip açıklanacaktır."

"İmza yöntemiyle olası bir seçim süreci, gelecekte telafisi mümkün olmayan yaralar açar kanaatindeyim"

Olağanüstü Genel Kurulu, Mali Genel Kurul ile beraber eylül ayında yapma kararı aldıklarını, bunun bir inat değil, bir inanç ve sorumluluktan ibaret olduğunu aktaran Ali Koç, şöyle devam etti: 

Sivasspor, Trendyol Süper Lig'e veda etti! Sivasspor, Trendyol Süper Lig'e veda etti!

"Sorumluluk diyorum; çünkü yıllardır omuzladığımız ekonomik zorluklar ve bu süreçte yaptığımız maddi-manevi fedakarlıklar, bizi bugün kritik bir eşiğe getirdi. Artık hedefe ulaşmaya bu kadar yaklaşmışken, tüm bu emekleri riske atmak ne akılcıdır ne de sorumluluk duygusuyla bağdaşır. İnanç diyorum; çünkü kulübümüzün imza yöntemiyle olası bir seçim sürecine sürüklenmesinin, gelecekte telafisi mümkün olmayan yaralar açacağı kanaatindeyim.

Değerli Fenerbahçeliler; her zaman camiamızdan gelen samimi ve yapıcı eleştirileri dikkate aldık. Az önce de ifade ettiğim üzere; son dönemdeki gündeme gelen talepleri de saygı ile karşıladığımı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Camiamızın menfaatlerini düşünerek aldığımız bu karara saygı ve anlayış göstereceğinize eminim. Bu kararımızın camiamıza hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Bugün, sizlerin vicdanına; geçmişiyle gurur duyan, bugünüyle yüzleşen ve yarınına sahip çıkan bir Fenerbahçelilik duygusuyla seslendim. Ben bu camiaya sırtımı değil, yüreğimi dayadım. Ve de inşallah Allah’ın izniyle bu yolda, tüm zorluklara, iftiralara, itibar suikastlarına ve haksızlıklara rağmen yürümeye devam edeceğim."