Çin’in Doğu Türkistan’daki sistematik baskıları ve Uygur Türklerini ucuz işgücü haline getirmesi ve zorla çalıştırma yasağına uymaması nedeniyle dünya ülkelerinin tepkileri birbiri ardına geliyor. Alman şirketlerinin 2023’e kadar bölgedeki anlaşmaları feshedecekleri aksi halde Alman hükumetinden ciddi cezaların geleceği bildirildi.

ABD'de öğrenciler Filistin için bir araya geldi ABD'de öğrenciler Filistin için bir araya geldi

Almanya Federal Meclisi Bilimsel Hizmetler Dairesince hazırlanan raporda, Çin’in Doğu Türkistan’da Uygur Türklerini ucuz işgücü olarak kullandığı ve insan hakları ihlali işlediği belgelendi. Söz konusu rapor, 16 Mayıs 2021 tarihinde Alman medya organı Süddeutsche Zeitung’da yayımlandı. Alman Federal Meclisinin önüne gelecek karar tasarısı, Alman şirketleri; Adidas, BMW ve Wolkswagen gibi dünya çapındaki firmaların Çin’deki ortaklıkları feshetmesini öngörüyor. “Tedarik Zinciri Yasası” adı verilen ve Almanya’da 1 Ocak 2023’te yürürlüğe girmesi beklenen tasarının kabul edilmesiyle beraber, Doğu Türkistan’da Çin’le işbirliği yapan firmaların ortaklıklarını sonlandırması öngörülüyor.

Alman medya servisi Süddeutsche Zeitung tarafından paylaşılan taslak metne göre, Doğu Türkistan’da yaşanan ağır insan hakları nedeniyle, Çin ile ortaklık kuran Alman şirketlerine ciddi yaptırımlar gündeme gelecek. Yeşiller partisi tarafından gündeme alınan taslağa göre, zorla çalıştırma yasağına uymayan Doğu Türkistan’daki fabrikalar ile işbirliğine son verilecek. Bu tür fabrikalarla işbirliğine devam eden Alman firmaları, para cezasına çarptırılacak ve şirket üyelerine ağır ceza hükümleri uygulanacak. Yasaya göre, işçi sayısı binin üzerinde olan şirketlerin yıllık cirosuna yüzde 2 oranında ceza verilmesi hedefleniyor. 1 Ocak 2023 itibarıyla Almanya’da yürürlüğe girmesi beklenen karar, Adidas, Puma, BMW, Bosch, Siemens, Volkswagen ve BASF gibi bir çok küresel Alman şirketini ilgilendiriyor.

Doğu Türkistan’da zorla çalıştırma ve köle işçi meselesi son olarak, Washington merkezli düşünce kuruluşu Küresel Politikalar Merkezi (CPG) tarafından gündeme gelmişti. Yüz binlerce Doğu Türkistanlının Çin yönetimi tarafından pamuk tarlalarında zorla çalıştırıldığını öne süren CPG, çeşitli uluslararası giyim markalarına uyarıda bulunmuştu. Bu kapsamda, dünyada ünlü hazır giyim firması H&M, Uygurlara yapılan insan hakları ihlalleri nedeniyle Çin’deki pamuk üreticileriyle bağını kesmişti.

Avustralya Stratejik Politika Enstitüsünün 2020 yılının başında yayımladığı raporda, 80 binden fazla Uygur Türkü’nün köle gibi fabrikalarda çalışmaya gönderildiği “Satılık Uygurlar” başlığı ile yer almıştı. Bugün köle gibi çalıştırılan Uygur Türklerinin sayısının, 500 bini bulduğu ifade ediliyor. Çin’in ekonomik hegemonyasını büyütmek için kurduğu bu yüzyılın kölelik sisteminin, bir an önce durdurulması gerekiyor. Bu noktada en büyük sorumluluk Birleşmiş Milletler (BM), Müslüman ülkeler ve Çin’den ürün alan batılı şirketlere düşüyor.

Uygur Hareketi aktivistleri, 18 Haziran 2020 tarihinde sistematik baskı ve asimilasyon politikasının yürütüldüğü Doğu Türkistan’da zorla çalıştırılan, sömürülen ve özgürlükleri ellerinden alınan Uygur Türklerinin durumuna dikkat çeken bir bildiri yayımlamıştı.

Dünyanın, Uygur Türklerinin içinde bulunduğu bu dramın farkında olması gerektiği ifade edilen bildiride, Çin şirketlerinde zorla çalıştırılan Uygur işçilerin durumu da ele alındı. Söz konusu bildiride şu ifadelere yer verildi:

“Bugün dünyada üretilen pamuğun dörtte biri Çin’in işgal ettiği Doğu Türkistan topraklarında kumaşa dönüşüyor. Hemen hemen herkesin dolabındaki en az bir kıyafet, Çin Komünist Partisinin zulmü altında inleyen Müslüman Uygur Türklerinin köle gibi zorla çalıştırılması ile üretilip dünyaya dağıtılıyor. Artık dünyanın hem özgürlükleri hem de emekleri Çin tarafından gasp edilen Uygurlara sahip çıkmasının zamanı.