Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;

Canlı bağlantıyla bile olsa sizlerle birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum. İnşallah salgın günlerini geride bıraktıktan sonra yüz yüze bir araya gelerek hasret gidereceğiz.

Partimizi 2023 seçimlerine hazırlayacak yeni bir teşkilat yapısını inşa etmenin gayreti içindeyiz. Bu teşkilat yapısı sadece AK Parti'nin değil aynı zamanda Türkiye'nin umutlarının da taşıyıcısı olacaktır. 

KALPTEN SEVMEYE İHTİYAÇ VARDIR

Yaklaşık 3 hafta sonra yeni bir yıla gireceğiz. Tarih 2020'yi her bakımdan zor bir yıl olarak kayıtlarına geçirecektir. Türkiye'nin 2020'yi nasıl kapattığını 2021'i nasıl karşılayacağını sadece rakamlara bakarak anlayamayız. Önümüzdeki fotoğrafa ferasetli ve vizyoner bir yaklaşımla bakmak gerekiyor. Bunun için tarih bilmeye ihtiyaç vardır. Bunun için bayrağı ve ezanı ile sembolleşen vatanımıza aşkla bağlı olmaya ihtiyaç vardır. Bunun için 83 milyonun tamamını kalpten sevmeye ihtiyaç vardır.

Bunun için ister siyasetçi ister çoban ister çiftçi olsun ne ile uğraşırsa uğraşsın işini en iyi ve onurlu şekilde yapan toplumsal ahlaka ihtiyaç vardır.

"ALÇAKÇA BİR NİYET VARDIR"

Bir insan tüm bu değerlerden nasiplenmemişse yönünü şaşıran bir ok gibi kendi halkını vurmaya başlıyor. Bunun en başında da CHP yönetimi geliyor. CHP yönetiminin bir süredir tüm mesailerini harcadıkları konulara bakın. Diğer her şeyi bir kenara bırakıyorum. Ülkemizin savunma sanayiindeki tavırlarına dikkat edin. Silahlı ve silahsız insansız hava araçlarımıza, tank projelerimize, helikopter, radar, füze, uydu projeleremize saldırıyorlar. Motor, gemi projelerimize Akdeniz ve Karadeniz'deki hidrokarbon aramalarımıza saldırıyorlar. Bölgemizde ve dünyada sergilediğimiz güçlü siyasi duruşa saldırıyorlar. Ülkemizin savunma sanayiine yapılan hiçbir saldırı masum değildir. Alçakça bir niyet vardır. Bu saldırıların her biri terör örgütleri ve ülkemize husumeti saplantı haline getirilen kimi devletler adına yürütülen bir beşinci kol faaliyetidir. Gezide, 17-25 Aralık'ta, Çukur eylemlerinde, Suriye sınırında, 15 Temmuz'da ülkemizi dize getiremeyenler aynı amaca CHP'yi kullanarak erişmek istiyorlar.

Savunma sanayiimizi hedef alan saldırılar yıllarca ülkemize ürünlerini faiş fiyatlara satan devletlerin ve şirketlerin lobi faaliyetlerinin tezahürüdür.

Bu saldırıların her biri istiklalimizi ve istikbalimizi hedef almaktadır.

CHP'DEKİ TACİZ SKANDALLARI

Yerli ve milli projelerimizi nasıl baltaladılarsa bugün de aynısını yalanla, iftirayla, sinsi oyunlarla yapmaya çalışıyorlar. Milletimiz bu defa CHP zihniyetinin ülkemizi bir asır daha geri götürmesine izin vermeyecektir.

CHP'nin başındaki zatın azgınca saldırıya geçtiği bir diğer konu da ülkemize gelen yatırımlardır. Yatırımcı Katarlı olunca alçakça saldırma ruhlarına sinmiş faşizmin emaresidir. 20 milyar dolarlık tank palet fabrikasını Katarlılara peşkeş çektiler diye dile getirdiler. Kılıçdaroğlu, salı günü grup toplantısında hiç 20 milyar doları dile getirdi. Bu kadar rahat söyleyen biri artık başka bir bilim dalının alanına girmiştir. Hastalıklı bir zihniyet haline dönüşmeye başlamıştır.

Hiç uzağa gitmeye gerek yok 28 Şubat sürecinde başörtülü kızlarımızı okullara almayan bunlar değil miydi? Derviş görünümlü insanımızı ulus meydanına sokmayan milletimizin değerlerini aşağılayan bunlar değil miydi? Kendi partilerindeki rezilliklerin üzerini örtmeye çalışan bunlar değil mi? Söze gelince kadın hakları savunucusu kesilen ama kendi partilerindeki rezillikleri örtmeye çalışan bunlar değil mi? Bunlarda zerre kadar ar olsa, haysiyet olsa bunca kamburla insan içine çıkmaktan çekinirler. Fakat hangi ihanetlerini yüzlerine vurursak vuralım yarabbi şükür deyip yollarına devam ediyorlar.

Yurt dışındaki tüm medya kuruluşlarına ülkemizi karalayan demeçler veriyorlar. Ülkemizin taraf olduğu tüm uluslararası tartışmalarda milletimizin değil karşı tarafın safında yer alarak birlik ve beraberliğimizi lekelemeye çalışıyorlar.

İYİ Parti'de istifa! İYİ Parti'de istifa!

Bunların yaptıkları alçaklığı teker teker anlatmalıyız. Onun için çalmadık kapı, kazanmadık gönül bırakmayarak milletimizle birlikte olmalıyız.

Gerek ABD, gerekse AB ile her iki tarafında asla görmezden gelemeyeceği çok köklü siyasi ve ekonomik ilişkilerimiz var. Türkiye olarak bu ilişkilerin ruhuna halel getirecek adım atmadık atmayız. Avrupalı ve ABD'li yatırımcılara her türlü desteği verdik. Yaptırım gündemleri tüm taraflar için sadece zarar yazan kimseye karı olmayan yaklaşımlardır. Bu konulardaki somut adımların ışığında potansiyellerimizin gücü dikkate alınarak atılacağına inanıyorum. Diyalog ve işbirliği ile çözülmeyecek hiçbir meselemiz olmadığına inanıyorum. Kapılarımız yatırımcılara açıktır, açık olmaya devam edecektir.