Bağımsız siyasetçi,siyasetle uğraşan ve "Hiçbir parti, grup, görüş veya akıma doğrudan dahil olmayan" kişilere verilen ortak isimdir.Bağımsız siyasetçiler, kendi imkanlarıyla seçim kampanyası yürütürler.Dünyanın birçok ülkesinde bağımsız siyasetçiler vardır.

     Bizim memlekette siyasete bulaşıp temiz kalabilmek hemen hemen imkansızdır. İsterBeldelerden birinde Belediye Başkanı olun ister iradeli bir Bakan. Bulunduğunuz yere sizi taşıyan gönül erleriniz takımınız olacaktır.Bu gönül erleri seçim otobüslerinde bayrak sallayan,kapı kapı gezip oy dilenciliği yapan, kar demeden kış demeden sesleri kısılana kadar bağıran gariban vatandaşlardan da oluşabilir,milyon dolarları şak diye masanıza koyan hayırsever iş adamlarından da.Siz koltuğunuza oturduğunuzda sabırsız gözlerin üzerinizde olduğunu hissedeceksiniz.Bayrak sallayanlar kadro, hayırsever işadamlarınız ihaleler beklemektedirler.Mevcut kadrolarınız bir önceki şakşakçılardan oluştuğu için ilk iş kendi şakşakçılarınıza yer açmanız gerekecektir. Zaten önceki şakşakçılar bavullarını hazırlamışlardır bile.Size düşen kapıda kıçlarına bir tekme vurmaktır.

   Adettendir.

  İş adamınız aç.Aslında hiçbir zaman doymamıştı.İlk iş iki sene önce döşenen kaldırım taşlarını söktürüp yenilerini döşetmeli ve Belediyeye yeni çöp kamyonları almalısınız. Parklara haftada bir su döksünler diye birilerine milyon liralar ödemelisiniz.

   Bir daha ki seçimde o Belediyede çöpçü kadrosu bile bulamazsınız.Yani ya dürüst olacaksınız ya da siyasetçi kararınızı baştan vereceksiniz.

  Siyaset hakkında ne yazarsak yazalım siyasetin kalitesi, daha doğrusu siyasetçinin kalitesi artmadıkça değişen bir şey olmayacağı muhakkaktır. O nedenle siyaset yerine gerçek hayatı yazmak, gerçek hayatı anlamak daha güzel daha anlamlı değil midir.Gerçek hayatta aşk vardır, gerçek hayatta yoksulluk vardır, gerçek hayatta mutluluk vardır, acı vardır.Aslında siyaset gerçek hayatla ilgilenmesi gereken bir kurumdur ama nedense siyaset gerçek hayat tarafından sevilmez,yani siyasetçi de sevilmez.

   Siyasetçinin kalitesi artmadığı zaman gerçek hayatın lümpen kısmına yakın duran profiller ortaya çıkar.Ağzı bozuk ve külhan bey tipler doldurur siyaseti.Bunların paraları çoktur ve onlar için belki paranın satın alamayacağı bir şey yoktur. Bu tipler niye seçilirler sorusunun cevabı ekonomide saklıdır, mesela benim gibi biri hayatta siyasetin içerisinde bir seçim kazanamaz.Yani bu şu demektir,parayetmiyor.İsrafedceğiniz paranız yoksa,sponsorunuz yoksa siz siyaseti düşünmeyin.Aklınıza gönlünüze uygun ekibin içinde yer alın.

   Siyasetin seçme seçilme şekilleri böyle oldukça, seçilme yaşını nereye indirirseniz indirin, her şeyin paraya dayandığı bir seçim sisteminde yeni gelecek yirmi beşlikler,onsekizlikler,eskiden gelen kırklık elliliklerin çocukları olurlar. Hani bir tanesinin oğlu küpünü doldurdu da Ankara’da belediye başkanlığına soyunuyor ya.

   Kaç vekilimiz vardır gerçek hayatın analizini yapabilen ve gerçek hayatı anlayabilen.Peki bu beyleri ve bayanları seçenler niye seçiyor diye sorarsanız bu seçimi yapmak seçenlerin elinde değildir ki.Yine sandıklara gideceğiz,yine listelerin beyler tarafından yapıldığı partilere oy vereceğiz.Ne ön seçim olacak ne de listeden seçim olacak.Biz partiye oy vereceğiz, onlar odunu da koysalar seçtirecekler.

   Listelerden seçme şansımız olmalı, listelerden silme şansımız olmalı, şansımız değil imkanımız olmalı.Ülkeye sahip çıkmak için bu tür seçeneklere sahip olmamız gerektiğine inanıp gereğini yapmalıyız.

    Yanlış giden bir durum olduğunda seçtiklerimizi yenileme imkanımız olmalı. Bir bölgede milletvekili seçilme sayısı kadar imza toplandığında bu imza sahipleri o bölgenin istenmeyen milletvekilinin milletvekilliğine son verebilmeli. Olur mu. Kanun gerkiyor.Kim çıkaracak bu kanunu.GAZİMECLİS.’’Köprünün altından çok sular aktı’’ deyimi tam buraya oturdu.

   Böyle olursa hem ülkemize hem de demokrasimize sahip çıkma arzumuz artar. Hiç kimse,Başbakan dahil hiç kimse seçilince orada yeni seçim dönemine kadar kalabileceğini düşünmemeli.Hatta yılda bir istenmeyen vekil seçimi yapılmalı. Bakın o zaman yan gelip yatmalar,maaşları kapıp iş takipleri mümkün oluyor mu.

   Ne meclis yan gelip yatma yeri olmalıdır ne de vatandaş seçtiğinden habersiz olmalıdır.Sözünde durmayanın her an gidebileceği korkusu yaşayan bir meclis seçim sistemimiz olmalı.Dünyadan habersiz, insanlar vekil seçilememeli.

   Seçimler yaklaşırken ,işler yapmak yerine, yönetimin kalitesini artırma çabası içerinde olmalıyız.Sıra sivil toplum örgütlerinin.Haydi hep birlikte kaliteli yönetimlere doğru. Haydi Hep beraber Cehalet ile savaşa ve siyasi yapılar da görev almaya.

   Dışarıdan gazel okumakla ne ATATÜRKÇÜ de Türk Milliyetçisi olunmaz.Hele ki son yılların sanal alem klavyeciliğiyle hiç olunmaz.Bir sözüm vardı tekrarlayacağım.

  ’’Bir kere sandığa gidip oy kullanmakla ve siyasi işaret yapmakla siyasetçi olunmaz.’’