Kızamık vakalarında korkutan artış! Kızamık vakalarında korkutan artış!

TÜSPE 2021 Sağlık Politikaları Zirvesi’nde konuşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Salgın bile sağlık imkanlarını stratejik pazar ürünü olmaktan çıkaramadı. Aşı konusunda bilgiyi ve ürünü insanlığın adil şekilde erişimine sunmak gibi bir anlayıştan fersah fersah uzak olduklarını gördük” dedi.
TÜSEB Türkiye Sağlık Politikaları Enstitüsü’nün (TÜSPE) 2021 Zirvesi USHAŞ işbirliği ile gerçekleşti. Sağlık politikaları alanında araştırma ve kanıt temelli, güvenilir, işlenmiş bilgi üreterek sağlığın geliştirilmesine katkı sunma amacıyla kurulan TÜSPE, 2021 yılının Sağlık Politikaları Zirvesi “Covid-19 salgını ve sağlık politikaları” ana teması ile düzenledi. Zirvenin açılışını yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Son bir yılımızı Covid-19 adını verdiğimiz pandeminin cenderesi altında geçirdik. Tüm insanlık olarak bu sıkıntıdan kurtulmak için mücadele ediyoruz. Salgın insanlık tarihinin etkisi en büyük salgınlarından birisi olacağı öngörülerini haklı çıkaracak bir seyir izliyor. Refah düzeyleri bakımından iddialı, hatta örnek gösterilen ülkelerin bile sağlık sistemlerini felç edecek bir seviyeye ulaştı. Salgın, bizi etkisine aldığı, günlük yaşantımızı kısıtladığı son 13 - 14 ayda, hayatımızdan çok şeyler eksiltti. Covid-19 nedenli can kayıpları 30 bini ülkemizde olmak üzere 2 milyon 700 bini aştı. Bununla birlikte tanı konmamış vakalar ve kısıtlılıkların getirdiği riskler nedeniyle daha ne kadar can kaybı olduğunu henüz bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Salgın tıbbi olduğu kadar sosyal ve ekonomik boyutlarıyla ciddi hasarlara neden oldu”
Türkiye’nin salgın sürecine alınan erken önlemler sayesinde hazırlıklı girdiğini vurgulayan Bakan Koca, “Salgın tıbbi olduğu kadar sosyal ve ekonomik boyutlarıyla ciddi hasarlara neden oldu. Yıkıcı gücünü henüz kaybetmiş de değil. Ancak insanlık salgına karşı ilk aylarda yaşadığı çaresizlik hissinden kurtuldu. Aşı konusunda hızlı adımlar atıldı. Bir yıl önce bu günlerde bilim insanları ve sağlık çalışanları olarak, ne ile karşı karşıya olduğumuzu tam olarak anlamaya ve insanları şifaya kavuşturacak, hayatla yeniden buluşturacak doğru tedavi seçeneklerini bulmaya çalışıyorduk. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkenin sağlık sistemlerinin çaresizlik içine düştüğü günlere, Türkiye, Allah’a hamdolsun çok hazırlıklı girdi. Tedavi ve halk sağlığı hizmetlerinde çalışan deneyimli kadrolarımızla beraber, çağdaş ihtiyaçları gözeten güçlendirilmiş sağlık altyapımızın desteği ile büyük bir iş başardık. Bu toplantı vesilesi ile bir kez daha bilim insanlarımızla, hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımızla onur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Cumhurbaşkanımızın önderliğindeki Hükümetimizin şehir hastaneleri vizyonu ile inşa edilen tesisler ve güçlü sağlık yatırımları bu dönemde hepimiz için ayrı bir gurur vesilesi oldu” şeklinde konuştu.

“Yeni salgınlar ve küresel sağlık risklerine karşı sağlık sistemimizin gücünü koruyacak doğru adımları hep birlikte belirlemeliyiz”
Birinci basamak sağlık hizmetleri başta olmak üzere salgın yönetimi konusunda sağlık kadrolarının olağanüstü bir operasyonel deneyime ve güce sahip olduğunun altını çizen Bakan Koca, şunları kaydetti:
“Bu salgında da aile hekimlerimiz ve aile sağlığı çalışanlarımız, filyasyon ekiplerimiz; romanlara, filmlere konu olacak başarı hikayeleri yazdılar. Hastanelerimizde insanlarımızın umutlarını boşa çıkarmamak için, olağan güçlerinin ötesinde bir çaba sarf ederek ayakta kalmaya çalışan hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımızın, hem kendi hayatları, hem dokundukları hayatlar üzerinden yaşadığı her şey mutlaka kayıt altına almamız gereken kıymetli deneyimlerdir. Salgın karşısında ayakta kalan ender sağlık sistemlerinden birisine sahip olmakla, küresel tedavi protokollerine ek özgün tedavi seçenekleri geliştirerek daha az kayıp verme başarısıyla, güçlü bilgi ve takip sistemlerimizle, yüzde 99’luk vaka ve temaslı takibi başarısıyla, salgının yıkıcı etkilerine karşı üstünlüğünü koruyabilen güçlü bir mücadele performansı ortaya koyduk. Artıları ve eksileriyle sağlık hizmeti ağımızda yaşadığımız her deneyim geleceğimiz açısından bizlere yol gösterecek bir kıymete sahiptir. Salgınla birlikte bu deneyimlerimizin hafızalarımızdan silinmemesi adına bu tarz bilimsel çalışmalar mutlaka çeşitlenerek ve sayıları artırılarak sürdürülmelidir. Sağlık yönetiminden, sağlık hizmet sunumuna, endüstriyel kapasitemiz ve hedeflerimizin etkinliğinden, insan kaynağı kapasitemize kadar tüm boyutlarıyla sağlık sistemimizi ciddi şekilde tahlil etmeliyiz. Gelecekte yeni salgınlar ve küresel sağlık risklerine karşı sağlık sistemimizin gücünü koruyacak doğru adımları hep birlikte belirlemeliyiz.”

“Aşı konusunda bilgiyi ve ürünü insanlığın adil şekilde erişimine sunmak gibi bir anlayıştan fersah fersah uzak olduklarını gördük”
Türkiye’nin sağlık alanında küresel liderlik hedefine yönelik görüşlerini de paylaşan Bakan Koca, “Hepimiz bu süreçte Batı medeniyetinin ve değerlerinin salgın karşısında çöküşüne şahit olduk. Dünyanın ekonomi politiğine yön veren ülkeler insanlık değerlerine bağlılık noktasında hem kendi toplumlarına, hem insanlığa karşı kötü bir sınav verdi. Bu süreçte Türkiye sahip olduğu imkanları, yine sahip olduğu medeniyet anlayışının gereği olarak dünya ile paylaştı. Bunu bir övünç meselesi olarak ifade etmiyorum. Bugün bu toplantıda ele alacağımız tüm konu başlıklarındaki temel paradigmaların, kavramların, politikaların insanlık vicdanında mahkûm olduğu bir dönemden geçiyoruz. Salgın bile sağlık imkanlarını stratejik pazar ürünü olmaktan çıkaramadı. Aşı konusunda bilgiyi ve ürünü insanlığın adil şekilde erişimine sunmak gibi bir anlayıştan fersah fersah uzak olduklarını gördük. Bu yüzden insan hayatını, böyle bir akıbeti insanlığa reva gören çürümüşlükten kurtarma adına, Türkiye’nin sağlıkta küresel liderlik hedefini, çok değerli bir medeniyet hamlesi olarak görüyor ve önemsiyorum” açıklamasında bulundu.