Cemal Enginyurt'un anlattıklarına gülmekten başlık bulamadık! Cemal Enginyurt'un anlattıklarına gülmekten başlık bulamadık!

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca HDP'nin kapatılması istemiyle hazırlanan iddianamede, HDP üyelerinin PKK-KCK silahlı terör örgütü lehine faaliyetlerine tek tek yer verildi. İddianamede, ayrıca bir kısım HDP'li milletvekilinin PKK’nın Cudi kampında silah ve ideolojik eğitim aldığı, eğitimi başarı ile tamamlayamayanların milletvekili adayı yapılmadığı vurgulandı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin tarafından hazırlanan iddianamede, HDP'nin değişik kademelerinde görev alan üyelerinin PKK-KCK silahlı terör örgütü lehine eylemlerine yer verildi. İddianamede yer alan bilgilere göre, HDP'nin bir kısım milletvekilleri Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığının, birliğinin, bütünlüğünün sembolü olan TBMM’de bölücübaşı ve PKK lehine slogan atarak, sözde gerilla marşını okudu. HDP'li milletvekilleri, yasa dışı gösteri ve terör örgütü propagandası yapan şahısların gözaltına alınmalarını engellemek için araya girip polislerle tartışarak şüphelinin kaçmasına olanak sağlarken, terör örgütü üyelerinin yakalanmasını önlemek amacıyla da operasyon bölgelerinde toplanıp canlı kalkan oldular ve operasyonları engelleyerek teröristlerin kaçmasını sağladılar.

"Bölge halkı üzerinde HDP’ye oy vermeleri yönünde baskı oluşturuldu"
HDP üyeleri, yerel ve genel seçimler öncesi bölge halkı üzerinde HDP’ye oy vermeleri yönünde baskı oluşturdu. Yapılan baskılara direnen vatandaşlar, HDP'lilerce kırsalda faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarına şikayet edildi ve bazı vatandaşlar kırsalda kurulan sözde "adalet komisyonu" adlı mahkemede cezalandırılmaları için götürüldü. HDP'li belediye başkan adayları PKK-KCK silahlı terör örgütü tarafından belirlenirken, söz konusu kişiler seçildikten sonra iş ve işlemleri terör örgütü mensuplarınca yönetildi ve denetlendi. Örgütün talimatları ile belediye çalışanlarından örgüte destek için "zekat" adı altında para toplandı. Belediye araç ve gereçleri PKK’nın hizmetine sunulurken, belediye çalışanlarının haberi olmadan çalışmadıkları halde fazla mesai ücreti yazılıp, bu da çalışanın haberi olmadan terör örgütüne aktarıldı. HDP'li belediyelerde işe alımlarda PKK-KCK terör örgütünce "değer ailesi" olarak tanınan ailelerin veya terör suçlarından haklarında işlem yapılan kişilerin gözetildiği, belediye bütçesinden "değer ailesi" olarak tanımlanan ailelere yardım yapıldığı, her türlü yardımda da PKK ile iltisaklı kişilerin seçildiği tespit edildi. İddianamede dikkat çeken diğer tespitler ise şu şekilde:
"- Bir kısım milletvekili PKK’nın Cudi kampında silah ve ideolojik eğitim aldı, eğitimi başarı ile tamamlayamayanlar milletvekili adayı yapılmadı.
- Bazı partililer, terör örgütü PKK’ya eleman kazandırma faaliyetinde bulundular. Bir çoğunun silahlı eğitim aldığı, kod adlarının bulunduğu, Hendek olayları sırasında örgüt adına silahlı nöbet tutanların dahi bulunduğu, firmalardan alınan ihalelerin bedellerini yüksek göstererek aradaki farkı PKK/KCK terör örgütüne aktardıkları anlaşıldı.
- Hendeklerin kazıldığı, barikatların kurulduğu bölgede silahlı faaliyet yürüten örgüt mensuplarına aktif destek verildi.
- Terör suçu işleyen bazı kişilerin yargılanmasını bertaraf etmek için seçilebileceği yerlerden milletvekili adayı olması için çaba sarf edildi.
- Kimi davalı parti üyesinin güvenlik güçleri ile çatışmadaki PKK’lı terörist ile cep telefonuyla görüştüğü, teröristin yardım istediği, partiliye talimat verdiği, talimatı alan partilinin beraberindeki grupla operasyon bölgesine gidip canlı kalkan olduğu belirlendi.
- Bazı partililer, terör örgütü tarafından kırsal alana elaman aktarılması faaliyetinde görevlendirildi.
- Bir kısım faaliyetleri parti faaliyeti gibi gösterip aslında PKK ile ilgili faaliyette bulundular, HDP’yi paravan olarak kullandılar.
- Neredeyse tüm kademelerde görev alan partililerce sosyal medya üzerinden PKK/KCK silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda propaganda niteliğinde paylaşımlarda yapıldı, paylaşım ve beğenileriyle PKK/KCK silahlı terör örgütünün amacını ve cebir, şiddet, tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermeye çalıştıkları ve övdükleri, PKK/KCK silahlı terör örgütü tarafından yapılan çağrı üzerine düzenlenen toplantılara, yasadışı gösteri yürüyüşlerine ve basın açıklamalarına katıldıkları, PKK/KCK silahlı terör örgütünün çıkarları doğrultusunda şiddet içeren ve terör örgütünün propagandasına dönüşen terör örgütü mensuplarının cenaze definlerine katıldıkları, birçoğunun terör örgütünden gelen talimatla açlık grevleri yaptıkları anlaşılmıştır."
İddianamede, yukarıda örnek olarak yer verilen eylemler ile iddianamenin tamamında yer alan diğer eylemleri gerçekleştirenlerin sıradan kişiler değil, partide genel başkanlık, milletvekilliği, MKYK üyeliği, MYK üyeliği, MDK üyeliği, belediye başkanlığı, teşkilat kademelerinde yönetici gibi üst düzey görev almış kişiler olduğu vurgulanarak, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bağımsızlığı, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün ne kadar büyük bir tehdit altında olduğunun daha iyi anlaşılacağı belirtildi. Partinin değişik kademedeki gerek il, ilçe örgütleri, gerekse belediye binalarının terör örgütü lehine eğitim faaliyetleri yapılan, terör örgütü ve elebaşısı lehine yasa dışı gösterilerin organize edildiği, teröristlerin buluşma noktası haline getirildiğine dikkat çekildi.