Dışişleri Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal mevzuatında kadın haklarının en ileri normlarla güvence altına alındığını belirterek, "Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi, kadına karşı şiddetle mücadeleden ödün verme olarak yorumlanmamalıdır" açıklamasını yaptı.

"Türkiye’nin Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nden Çekilmesine Dair Uluslararası Tepkiler" başlıklı yazılı açıklamanın tam metni şöyle:

"Türkiye Cumhuriyeti, haklarının ilerletilmesinde, toplumsal rolünün güçlendirilmesinde ve şiddete karşı korunmasında daima kadının yanında olmuştur.

Erdoğan – Aliyev görüşmesinin detayları… Erdoğan – Aliyev görüşmesinin detayları…

Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, kadına karşı şiddetle mücadele etme temel amacıyla hazırlanmış bir Sözleşmedir. Bununla beraber, Sözleşme içeriğindeki unsurlar ve çeşitli uygulamalar kamuoyunda hassasiyet yaratmış ve eleştirilere neden olmuştur. Esasen Avrupa Konseyi içinde de pek çok ülkede Sözleşme’ye ilişkin tartışmalar yaşanmakta olup, Sözleşme’yi imzalayan bazı ülkeler, onaylamaktan imtina etmişlerdir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Sözleşme’den çekilmesi, kadına karşı şiddetle mücadeleden ödün verme olarak yorumlanmamalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal mevzuatında kadın hakları en ileri normlarla güvence altına alınmıştır. Ülkemiz bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da kadına karşı şiddete sıfır tolerans anlayışı, ayrıca kadın haklarının daha da güçlendirilmesi ve kadına karşı şiddetle mücadelenin daha etkin sürdürülmesi amacıyla gerekli tüm tedbirleri ilgili kurum ve kuruluşlarıyla birlikte almaya devam edecektir."

İLETİŞİM BAŞKANLIĞI: SÖZLEŞME MANİPÜLE EDİLDİ

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı da Dışişleri Bakanlığı'nın paylaşımından kısa bir süre önce İstanbul Sözleşmesi ile ilgili açıklamalarda bulunmuş, Sözleşmeden çekilme kararının "kadınları korumaktan taviz vermek" manasına gelmediğini belirtmiş ve "Başlangıçta kadın haklarının güçlendirilmesini teşvik etmeyi amaçlayan İstanbul Sözleşmesi, Türkiye’nin toplumsal ve ailevi değerleriyle bağdaşmayan eşcinselliği normalleştirmeye çalışan bir kesim tarafından manipüle edilmiştir. Türkiye’nin sözleşmeden çekilme kararı alması da bu nedene dayanmaktadır." ifadelerini kullanmıştı.

AB, AVRUPA KONSEYİ VE ABD'DEN TEPKİLER

ABD Başkanı Joe Biden ise, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını cesaret kırıcı bir geri adım olarak nitelendirmiş ve çekilme kararının 'derin bir hayal kırıklığı' yarattığını belirtmişti.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye’nin sözleşmeden çekilme kararının üzüntüyle karşılandığı söyleyerek, “Türkiye’ye kararını geri alması çağrısında bulunuyoruz.” ifadesini kullandı.

Avrupa Konseyi üyesi, Almanya Dışişleri Bakanı ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanı Heiko Maas ile Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı Rik Daems, yaptıkları ortak açıklamada, Türkiye’nin 2012’de meclisinde onadığı İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılma kararının esefle karşılandığı ifade edildi.