YÖK Yüksek Öğretim Kurumu Türkiye’nin en güzide kuruluşlarının başında geliyordu. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın babasının hastalığı bahanesi ile Ankara’da ancak haftanın 3 günü bulunuyor, haftanın diğer günleri ise babası Mehmet Emin Saraç’ın hastalığı ile ilgileniyor.

Bir Destanın Adı Süleyman Askerî Bir Destanın Adı Süleyman Askerî

  Vefalı evlat olarak bu davranışı takdir ile karşılanıyor. Ama YÖK’te işler maalesef hiç iyi gitmiyor. YÖK’teki başıbozukluk ister istemez Üniversitelere de yansımakta. Personel alımı öğrenci kayıtları akademik başarı YÖK tarihinin en berbat dönemini yaşıyor. YÖK genelge yayınlıyor adeta Üniversiteler tabiri caiz ise YÖK’Ü takmıyor. Yekta Saraç kuruma uğramayınca kurumda her bir birim derebeyliğini ilan etmiş durumda. Yurtdışındaki üniversitelere kayıt yaptırıp beş dakikada Türkiye’deki üniversitelere geçiş rezaletinin YÖK başkanı Yekta Saraç kendi itiraf etti.  Yaklaşık 5 bin öğrenci Ukrayna başta olmak üzere birçok kâğıt üzerindeki üniversitelere Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kayıt oluyor YÖK içerisindeki bir şebekenin organizasyonu ile özellikle İstanbul’daki özel üniversitelere geçiş yaptırılıyor. Bu yolsuzluk sektör haline gelmiş ve dönen paralar dudak uçurtacak cinsinden. 
    YÖK denetleme kurulu incelemeleri çok ağırdan alıyor incelemeler çoğu zaman siyasi engele takılıyor ve öğrenci bu arada Türkiye’de yerleştiği okulda paşa paşa okuyor. ÖSYM’nin yaptığı üniversite yerleştirme sınavlarında ter döken binlerce öğrencinin alın teri hakkı böylece çatır çatır yenmiş oluyor. Bu çetenin en önemli ayağı YÖK’te olduğu  YÖK’e yakın kaynakların ifadesidir.   YÖK başkanı Yekta Saraç ise altında cereyan eden bu olaylardan habersiz. 
    YÖK’te esas yolsuzluk denklik biriminde yapıldığı ve birçok memurun yurdışı üniversitelerden bankamatik aldıkları ve onların talimatlarına göre hareket ettikleri sırf bunun için sık sık denklik biriminin değiştirildiği söylenmekte. Denklik biriminden SÇ isimli şahıs Yekta Saraç’ın süresinin dolacağını bu zaman zarfında ne yaparsak kardır dediği YÖK koridorlarında herkes tarafından fısıltı halinde konuşuyor. Denklik biriminde hiç eğitim yapmadan YÖK ile irtibatlı eğitim danışmanlıkları üzerinden yurtdışına okumaya giden öğrencilere denklik verme konusunda son derece bonker davranan SÇ  işlerini sağlam ve Türkiye standartlarına göre yapan ama SÇ ye bankamatik vermeyen okulların vay haline. O okullardan mezun olanlara YÖK mevzuatları sonuna kadar olumsuz uygulanıyor. Ama eğitim yapmayan hatta okuduklarını iddia ettikleri okula o ülkeye bile gitmeden SÇ üzerinden denklik alanların sayısı her geçen gün arttığı hatta e imza yöntemi ile denetlenmediği için de çok daha rahat hareket ettikleri yine iddialar arasında

  . Yekta Saraç’ın bunları engelleme denetleme hatta yerlerini değiştirme iradesinin olmadığı, YÖK’ü Yekta değil YÖK’teki bir çetenin yönettiği yine YÖK’e yakın kaynakların iddiasıdır.  Başta SÇ olmak üzere YÖK denetleme kurulunun da etkisizliğinden cesaret alan denklik birimi Yektanın görevi bitene kadar böyle fütursuzda davranacakları yüzlerce usulsüz geçiş ve denklik verecekleri YÖK personeli tarafından sessiz fısıltılar halinde gündeme getiriliyor.

    Yekta’dan sonra YÖK başkanı kim olur bilinmez ama yeni başkanın işi oldukça zor. En büyük yolsuzluğun hırsızlığın yapıldığı bir alanda görev yapmak kolay olmasa gerek. 


Dr. Selim Ertem ÖZ