EKONOMİ

Olası kredi kartı sınırlaması ne anlama geliyor? Uzmanlar değerlendirdi

TCMB, enflasyonla mücadele kapsamında kredi kartıyla alışverişe yeni sınırlamalar getirmek üzere çalışmalar yapıyor. Ancak uzmanlar, atılacak bu adımla yapısal sorunların çözülmeyeceği, krizin daha da derinleşeceği görüşünde. Prof. Dr. Mehmet Şişman ise, sınırlamanın ekonomiyi anında durdurabileceğini ifade ediyor.

Yüksek enflasyonla mücadele kapsamlı sıkı para politikasını sürdüren Merkez Bankası (TCMB), faiz artırımlarına karşı kredi piyasasını düzenlemeye yönelik olarak kredi kartı kullanımını kısıtlamaları içeren adımlar atmaya hazırlanıyor.

TCMB Başkanı Fatih Karahan, enflasyon raporu sunumunda kredi kartı harcamalarındaki artışların takip edildiğini ve bu konuda önlem alınacağının sinyalini verdi.

Türkiye'deki yüksek enflasyon karşısında hemen her kesimin gelirleri erirken, ihtiyaçlar daha çok kredi kartları üzerinden karşılanıyor.

KREDİ KARTI BORÇLARI BİR YILDA 2,7 KAT ARTTI

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) Aralık 2023 raporuna göre, 2022 yılına göre bireysel kredi ve kredi kartı borçlarındaki toplam artış yüzde 80'i buldu. Kredi kartı borçları aynı dönemde yaklaşık 2,7 kat büyüdü.

Bireysel kredi kartı harcamalarının 507 milyar lirasını yani yüzde 43'ünü ise taksitli kart harcamaları oluşturdu. Taksitli bireysel kredi kartı harcamaları 2022 sonunda yaklaşık 220 milyar liraydı. 

TCMB enflasyon tahminleri, yıllık enflasyonun yıl ortasında doğru yüzde 70-75 bandına çıktıktan sonra 2024 yılını yüzde 36 seviyesinde tamamlayacağı yönünde.

ENFLASYONU NASIL ETKİLEYECEK?

DW Türkçe'den Pelin Ünker'e konuşan Tüketici Birliği Başkanı Avukat Mehmet Bülent Deniz, Aralık 2023'te kredi kartı borç stokunun yükseldiğini belirterek, "Bunun tek bir işareti vardır. Tüketici, cebindeki nakit para yetmediği için en zorunlu ihtiyaçları kredi kartıyla karşılamaya başladı. Hatta bizim geçen yıl yaptığımız bir çalışma kredi kartının artık semt pazarlarında bile kullanıldığını ortaya koydu" dedi.

Deniz, ekonomi yönetiminin tüketimi kısmak ve sıkılaştırma politikası çerçevesinde kredi kartıyla ilgili yeni kısıtlamalar getirmesi halinde satın almaların doğrudan etkileneceğini ifade etti. 

BEYAZ YAKALILAR DAHİ ASGARİ ÖDEME YAPIYOR

Deniz, kredi kartı ekstrelerindeki asgari miktarı ödeyenlerin sayısının arttığına dikkat çekti. Bu konuyla ilgili bir kamuoyu araştırmaları yürüttüklerini söyleyen Deniz, "Hatta beyaz yakalı diye tabir ettiğimiz toplumsal kesimler bile asgari tutar borçları ancak ödeyebiliyor" diye konuştu.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 31 Temmuz 2023'te aldığı kararla havayolları, seyahat acenteleri ile yurt dışı konaklama harcamalarında kredi kartı taksitlendirme seçeneğini kaldırmıştı.

Daha önce yapılan sınırlamalara göre kozmetikte taksitlendirme kaldırılırken, beyaz eşya alışverişlerinde en fazla 9 ay, elektronik eşya alımlarında 4 ay, bilgisayarda en fazla 12 ay ve tablet alımlarında ise 6 ay taksit uygulanabiliyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de eylül ayında yaptığı kredi kartları, bireysel kredi, taşıt kredisi ve ikinci konut kredisinde krediyi engelleyecek adımların atılacağı sinyalini vermişti.

"SINIRLAMA PİYASAYI OLUMSUZ ETKİLER"

İktisatçı Prof. Dr. Mehmet Şişman, tüketicinin zorunlu harcamalarını kredi kartlarından yaptığını ifade ederek, "Talebi baskılayarak enflasyonu durdurmak istiyorlarsa bu doğru bir yol değil. Yapısal olarak sorunu çözecek bir şey değil" diyor.

Enflasyonun düşürülmesi için tüketicilerin kredi kartı harcamalarına ve taksitli harcamalara yöneldiğini vurgulayan Şişman, zaten sektörlere özgü sınırlamalar getirildiğine işaret ederek, daha fazla sınırlamanın piyasayı olumsuz etkileyeceğini ifade ediyor.

"Vergi gelirlerinin yüzde 60'ı dolaylı vergilerden karşılanıyor. Yeni kısıtlamalar dolaylı vergileri aşağı doğru çeker. Bu da bütçe için tehlike yaratır" diyen Şişman, şöyle devam ediyor:

"Maliyetle ilgili problemler var. Enflasyonun yükselme potansiyelinin kırılmasının önünde hukuki ve kurumsal problemler var.  Seçim sonrasında bu ekonomi yönetimi devam edecek mi, bunlarla ilgili sorular var. Kredi kartlarına sınırlama getirerek enflasyonu düşürmeye çalışmak doğru bir yol değil."

Merkez Bankası'nın mevcut politikasıyla enflasyonu yıl sonunda 36'ya çekmesinin zor göründüğüne dikkat çeken Şişman, zaten ekonomik anlamda sıkıntı yaşayan kesimlerin tüketiminin aşağı çekilmesinin 'ekonomide ani durma riski' gibi yeni krizlere neden olabileceğini, ayrıca kayıt dışı borçlanmayı da artırılabileceği vurguladı.

“DÜZELME SATIN ALMAYI KIRMADAN OLMAZ“

Profesör Şişman, seçimden sonraki belirsizliklerle ilgili tedirginliğin de olduğunu  belirterek, "Ne yapıyor o zaman insanlar? 'Her şeyin fiyatı artabilir, enflasyon yükselebilir, o zaman ben zorunlu olarak alınacak şeyler alayım, mobilyayı alayım, buzdolabını alayım' diyor. Düzelme panik satın almalarını azaltmadan olmaz" dedi.

Enfalsyondaki artış beklentisini kırmanın yollarının da belli olduğuna işaret eden Şişman, "Merkez Bankası yönetiminin devamının güvencesini vermek ve maliye politikasını devreye sokmak" diye ekledi.

"TAKİBE DÜŞEN SAYISI ARTACAK"

Mehmet Bülent Deniz'e göre, muhtemel yeni kısıtlamalar kredi kartında yasal olarak takibe alınacak kişi sayısını da artırıracak.

BDDK 2023 raporuna göre takipteki krediler ve kredi kartları, önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 51 artışla, kredilerde 45 milyar lirayı, kredi kartlarında ise 15,5 milyar lirayı buldu.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) sistemlerine göre Ocak-Kasım 2023 döneminde bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borçlarından dolayı yasal takip başlatılan kişi sayısı 1,2 milyon kişi buluyor. Bunun yaklaşık 768 bini sadece kredi kartı borcunu ödemeyen kişilerden oluşuyor. Kasım 2023 itibarıyla bireysel kredi veya kredi borçlarını ödememiş ve geçmiş dönemlerden devam eden kişi sayısı ise 3 milyon 830 bini geçiyor.

"ÜCRETLİ KESİMİN CAN SİMİDİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ"

Kredi kartı faizlerinin seçimden sonra artacağını düşünen Mehmet Bülent Deniz, "Bu da kredi kartı faizlerinin doğrudan olumsuz bir gelişme gösterdiğini düşünüyorum. Elbette teorik olarak kredi kartı bir ödeme aracıdır, bir kredi aracı değildir. Ama Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu durum nedeniyle kredi kartı, ücretli kesimin can simidi haline dönüşmüş durumda. Ümit ediyoruz ki elektronik eşya ve benzeri bir takım zorunlu olmayan ürünler dışında yeni bir taksit kısıtlaması, asgari ödemeninartırılması veya limit artırımı ile ilgili yeni yasal zorlukların çıkarılması yollarına gidilmez" dedi.