Bir köyde ateşli bir hasta vardır, kasabaya doktora getirir hastayı köylüler..

Koca devletin, koca doktoruna..!!

Doktor hastaya fitil verir ve köye döndükleri gibi hastaya fitili anüsten vermelerini söyler köylülere..

Köylüler tabi ‘Tamam doktor bey’ deyip köye dönerler..

Köydeki herkese sorarlar, en bilgelere bile, ama kimse anüs ne demektir bilemez..

Bu nedenle bir türlü ilacı da veremezler hastaya. Hastanın durumu da gitgide kötüleşmektedir..

Bunun üzerine köylü, doktora,

koca devletin, koca doktoruna telefon etmeye karar verir ama kimse buna yanaşmaz..!

Ne cüret değil mi ? Doktoru arayacak bir köylü..

Köylü işte...!

Neyse, durumun vahameti üzerine muhtar aramayı kabul eder.

Bütün köylü toplanır santrale,

muhtar arar..

‘Biz ne yapacağımızı bilemedik doktor bey’ falan der. Karşıdan da doktor bir şeyler söyler.

Muhtar döner arkasına: ‘Makattan verin dedi doktor’ der.

Yine tüm köye sorarlar, komşu köylere birilerini yollayıp sordururlar falan ama makat ne bilen yoktur yine..

Hasta ise gitti gidecek, ateşler içinde kıvranıyor bayağı...

İhtiyar meclisi toplanır.

Son çare, doktorun bir kez daha aranmasına karar verilir.

Yine kimse aramak istemez doktoru.

Koskoca devletin, koskoca doktorudur..!

Nihayetinde yine biri kandırılır, telefonun başına geçer, ama bir yandan da söylenmektedir ;

‘Çok kızacak doktor, çook! ‘ diye..

Sonunda telefonu açar, durumu anlatır..

Koca Devletin, Koca Doktoru bir şeyler söyler yine.

Telefondaki köylü, yüzü allak bullak, arkasını döner ;

─ Ben çok kızacak demiştim size;

.ötüne sokun dedi der...!!

Doktor ; İyi niyetle hastayı tedavi ediyor anladık...

Lakin; Hırsıza, soysuza sahip çıkmak adına

fitilli küfürlerin muhattabı olmanın da alemi yok,

ahalinin kafası karışık...

Sanırım ; Kelâmımı,Köylü bile anladı.

Lafın fazlası...

Sevgiyle kalın.