DÜNYA

Kırgızistan-Tacikistan gerginliğinde kimin parmağı var

Türkiye de bölgeye askeri üs kurmalıdır.

Kırgızistan ve Tacikistan arasındaki stratejik su kaynaklarına yönelik sınır gerginliği 29 Nisan 2021’de sıcak çatışmaya dönüştü. Olaylar, sınır tartışmasının merkezindeki Golovnaya Barajı’nda Tacikistan’ın hak iddia etmesiyle alevlendi. Güvenlik güçlerinin karşı karşıya geldiği bölgedeki çatışmalarda, 40’a yakın kişi yaşamını yitirdi ve 200’e yakın da yaralı olduğu bildirildi. Olayların ertesi günü başlayan diplomatik süreçle beraber, taraflar arasında ateşkes sağlandı. Kırgızistanlı Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Abdrasul İsakov, gerginlik bölgesine ilişkin gelişmeleri QHA’ya değerlendirdi. İki ülke arasındaki çatışmaya ilişkin önemli saptamalarda bulunan İsakov, “Bu olaylar sıradan bir durum değildir. Büyük güçlerin parmağının olduğu önceden planlanmış bir çatışma söz konusudur. Bölgede, Rusya, Çin ve ABD’nin yakın üsleri var. Olaylar bu noktaya geldiyse, Türkiye de bölgeye askeri üs kurmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Tacikistan’ın kuzeyindeki Sugd bölgesi ile Kırgızistan’ın güneyindeki Batken bölgesini ayıran sınır bölgesinde önceki gün iki ülkenin güvenlik güçleri karşı karşıya geldi. Bölgedeki su kaynağı üzerinde anlaşmazlıklar, çatışmaya döndü. Kırgızistan ordusu ve Tacikistan ordusu arasında Batken bölgesinde çatışma çıktı. Kırgızistan ve Tacikistan’ın stratejik Fergana Vadisi bölgesindeki sınıra askeri sevkiyat yaptı. Sovyetlerin yıkılmasının ardından ortaya çıkan tartışmalı sınırlarla ilgili iki ülke arasında uzun bir süredir tartışma yaşanıyordu. En son 2 ay önce anlaşma sağlandığı bildirilse de, resmi sınırlara yakın bölgedeki su kaynağına ilişkin anlaşmazlıklar yeniden uluslararası kamuoyunun ilgisini bölgeye çekti. 30 Nisan 2021 tarihinde iki ülke arasında ateşkes kararı alındı ve arabuluculuk için de Çin ve Rusya tarafından açıklamalar geldi. Bölgeden gelen son haberlere göre, 20 binden fazla Kırgız vatandaşı çatışma alanından güvenli bölgeye taşındı. 11 Kırgız köyü yakılıp yıkıldı. Sınır karakolları dahil birçok bina yakıldı. Ayrıca, bugün itibarıyla Kırgızistan Cumhurbaşkanı Caparov’un yakın bir zamanda Tacikistan’a gideceği duyuruldu. Uluslararası ilişkiler uzmanı ve tarihçi Dr. Abdrasul İsakov, iki ülke arasındaki çatışmanın dünü ve bugünü hakkında QHA’ya açıklamalarda bulundu.

ATEŞKES SAĞLANSA DA ÇATIŞMALAR TAM OLARAK KONTROL ALTINA ALINAMADI

29 Nisan’da iki ülke arasında silahlı çatışmaya dönüşen olayların asıl nedenini ve tarihsel arka planı hakkında Dr. İsakov şunları söyledi:

Kırgızistan ve Tacikistan arasında çatışma su kaynağındaki anlaşmazlıklardan dolayı çıktı. Bunu Sovyet devrinden kalan kirli bir miras olarak tarif etmek gerekiyor. Bu konuda, iki tarafta kendi belgelerine dayanarak hak iddiasında bulunuyor. Adı geçen barajın, Kırgızistan tarafından Sovyet döneminde yapıldığıyla ilgili bilgi var. Tacik tarafı da bölgeye kamera sistemi kurarak hak iddiasında bulununca çatışma çıktı. Bölgedeki halkın tarımla uğraşması nedeniyle su hayati bir önemde ve hep sorun olagelmiştir. Sovyet döneminde yapılan bu barajlar bölgedeki üç ülke tarafından da sınır sorunun merkezinde yer alıyor. Kempirabad, Orto Tokoy gibi diğer barajlarda da aynı sorunlar mevcut. Özellikle II. Dünya Savaşı’nda sonra inşa edilen kanallar ve barajlar, Sovyet cumhuriyetleri tarafından bazen kiraya verilmesi bazen de sınırların keyfi olarak değişmesiyle bu günlere gelinmiştir.

Taraflar anlaşmaya varsa da, sosyal medyaya yansıyan birçok videoda, çatışmaların halen devam ettiği görülüyor. Yine özellikle Tacik tarafında halka silah dağıtıldığı iddiaları geliyor. Bu çok önemli. Yetkililer, sahada çatışmaların duracağını ve her şeyin masada çözüleceğini söylüyor biz de onlara inanmak istiyoruz.

ENKLAVLAR DEĞİŞTİRİLİRSE SORUN ÇÖZÜLÜR

Sadece Kırgızistan ve Tacikistan arasında değil Özbekistan’ı da içine alacak şekilde enklav sorunu ve sınır çatışmasına ilişkin çözüm önerilerinin konuşulup konuşulmadığına ilişkin şunları aktardı:

Özbekistan’da iktidarın değişmesinin ardından bu alanda belli bir ilerleme kaydedildi ve çözüm önerileri sunuldu. Ancak, bu çözümler halk tarafından karşılık bulmayınca, nihayete kavuşmadı. Toprak değişimi anlamında bir çözüm önerisi var. Son dönemde, Özbekistan’ın Kırgız ve Tacik tarafıyla görüşmesi neticesinde belli bir yere geldi. Ancak, o toprakların verimliliği stratejik önemi konusu devreye girince bir netice alınamadı. Kırgızistan’ın Milli Güvenlik Kurulu Başkanı Kamçıbek Taşiyev, Tacikistan’a enklavların yerine başka bir sınırdan başka bir toprak verelim demişti. Çatışmaların sonrasında anlaşılıyor ki; bu durum Tacik tarafını memnun etmemiştir. Haftalar öncesinde zaten, Tacikistan Cumhurbaşkanı bölgeye gelerek, bölgedeki Tacik enklavını ziyaret ederek, ‘burası verilmeyecek’ demişti. Aslında, sınırdaki enklavlar değiştirilirse sorun tamamen ortadan kalkar. Ama maalesef, o noktaya gelinmedi.

Çatışmaların yaşandığı bölgede, bir otoyol üzerinden giderken, sol tarafınız Tacikistan sağ tarafınız Kırgızistan toprağı olacak şekilde birçok yer mevcut. Bunları çözmek için, taraflar anlaşma sağlayana kadar serbest ekonomik bölge ilan edilmesi ve bölgeye yatırım yapılıp halkın refahı yükseltildiği takdirde bu sorun daha iyi çözülebilirdi.

Özellikle, bölgede uzun yıllar hakimiyet kuran Rusya ve Çin gibi büyük güçlerin bölgesel hedeflerine dikkat çeken Kırgızistanlı uzman Abdrasul İsakov, Fergana Vadisi’nde Türkiye’nin de askeri üs kurması gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu:

Sorunların, bölge içinde mümkünse iki devlet arasında çözüme kavuşturulması en idealidir. Diğer türlü büyük devletlerin bu işlere karışması hep sıkıntı yaratıyor. Bunu defalarca gördük. Sorun tamamen çözülmüş olmuyor. Onun için, mümkünse iki devlet veya bölge ülkelerinin katılımıyla, büyük devletleri karıştırmadan çözüme kavuşturmak lazım. 29 Nisan’daki çatışmalarla beraber görüldü ki, büyük devletler orada kendi çıkarları için yeni bir üs kurmak niyetinde. Daha önce basında ABD, Afganistan’dan çıkarsa hangi ülkeye üst kuracak, Tacikistan mı Özbekistan mı diye haberler çıkıyordu. Yine, Rusya’nın uzun zamandır Kırgızistan’ın güneyindeki şimdiki olayların olduğu Batken’de ikinci bir üssünü kurmak istediği söyleniyordu.Çin’in Dağlık Badehşan’da askeri üssü var. Rusya ve ABD’nin bölgede üsleri var. Bunlar kendi politikaları doğrultusunda yarışıyorlar. Ama olan yerli halklara oluyor. Halklar,karşı karşıya getiriliyor. İşler madem bu noktaya geldiyse, Türkiye’nin de bölgede üssü olması gerekiyor diye düşünüyorum.

SIRADAN BİR ÇATIŞMA DEĞİL BÜYÜK GÜÇLERİN PARMAĞI VAR

Şunun altını çizmek gerekiyor ki, bu olaylar sıradan bir çatışma değil. Büyük güçlerin de müdahil olduğu planlanmış olaylar silsilesi söz konusudur. Daha önceki olaylarda insanlar birbirlerine taş atar, güvenlik güçleri havaya ateş açar ve taraflar yatışırdı. Ama bu defa, Tacikisitan, resmen 11 Kırgız köyüne direkt saldırdı. Uçakları, helikopterleri ve ağır silahlarıyla saldırdı. Bu olaylar, KGAÖ Savunma Bakanlarının Duşanbe’de toplantı yaptığı bir zamanda yaşandı. Kırgızistan ve Tacikistan bu örgüte üye iken, bu olaylar nasıl yaşandı? Yani zamanlaması çok manidar. Tacikistan’ın saldırıları sonrası Kırgızistan hazırlıksız yakalandı ve çok fazla zayiat söz konusu. Yakılan köyler, okullar yakıldı. Çatışmalar, sivillerin ölümüne neden oldu.