Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Şimşek, dünyada yaklaşık bin kene türü bulunduğunu ve bunların bir kısmının hastalık taşıyabildiğini belirtti. Şimşek, "Kene tutunduysa en yakın sağlık kuruluşuna gitmeyi öneririm. Diyelim ki uzaktayız, keneyi kendimiz çıkarmamız gerekiyor. Bir pens ya da cımbızla bunu çok dikkatli yapmamız lazım. Kenenin baş kısmını tutarak kesinlikle sağa sola sallayarak değil ama bir seferde çekip çıkarma yoluna gitmemiz lazım. Eğer başını ya da bir parçasını koparıp o daldırdığı kısım orada kalırsa hiçbir etkisi olmuyor. Hatta daha kötü bir durum oluşabilir. Mümkün olduğunca bu iş hızlı yapılmalı" uyarısında bulundu.
Özellikle Yozgat, Çorum, Tokat ve Sivas’ta yoğun görülen ve ölümcül Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına yol açan kenelerin sayısındaki artış endişe yaratıyor. Bu yıl Türkiye genelinde kene tutması sonrası KKKA şüphesiyle hastaneye kaldırılan 19 kişi yaşamını yitirdi.
Uzmanlar, kene kaynaklı hastalıkların önlenmesi için belediyeler ile tarım ve sağlık müdürlüklerinin ortak, planlı ve sürdürülebilir mücadele programları yürütmesi gerektiğini ifade etti.
“Dünyada bin civarında kene türü var”
Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Temel Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hülya Şimşek, ilkbahar sonuna doğru KKKA hastalığına neden olan kenelerin çoğaldığını belirterek, şöyle konuştu:
“Yaz ayları geldiği için, yeşillikler insanları cezbeder ve herkes piknik yerlerine gitmeye karar verir. İşte bu dönemde de en çok kenelerle haşır neşir oluruz. Dünyada bin civarında kene türü var, hastalık taşıyan, taşımayan. Özellikle Yozgat'ta yaz aylarında farklı kene türleri görülür. İnsanlarda kene tutunması oluyor, hastanemize gelen kene tutulmalı insanlardan keneleri çıkardık ve inceledik. Yaklaşık 54 hastada bu keneler incelendi. Keneler türleri farklı farklı. Aslında kene kendisi hastalık yapmıyor, içinde taşıdığı mikroplarla hastalıklar oluyor. 54 hastadan elde ettiğimiz sonuçlarda Hyalomma marginatum en fazlaydı. Hyalomma marginatumu incelediğimizde kırım kongo kanamalı ateşine etken bir virüstür. Nairovirus bunlarda bulunuyor.”
“Kelkit Vadisi kenelerin yaşaması için çok verimli bir ortam oluşturuyor”
Kenelerin nemli ortamlarda yaşam döngüsünü sürdürdüğünü anlatan Prof. Dr. Şimşek, Kelkit Vadisi'nin kenelerin yaşaması için çok verimli bir ortam oluşturduğunu ifade etti. Şimşek, "Çorum, Yozgat, Sivas, Tokat, Erzincan hatta Erzurum'a doğru giden bu aralıkta hem Kelkit Çayı'nın olması, hem Yeşilırmak'la beslenmesi nemli bir ortam oluşturuyor, uygun bir ortam diyebilirim keneler için" dedi.
“Yozgat'ta kene oldukça fazla”
Zaman zaman kenelerin çoğaldığını, zaman zaman azaldığını kaydeden Şimşek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bunun da bazı nedenleri var. Özellikle hava koşullarını sayabiliriz öncelikle. Biliyorsunuz iklim değişiklik sürecindeyiz. Yıldan yıla 0,5 santigrat derece ısınma oluyor, küresel ısınma yaşıyoruz. Sel baskınları oluyor, onun dışında oldukça yoğun yağmurlar yağıyor. 'Aylar iki ay kaydı' deniliyor. Bu süreç gerçekten insanları etkilediği gibi hayvanları da etkiliyor. Bütün canlıları etkiliyor. Biz hava koşullarını önceliklendirebiliriz. Onun dışında bunlar hep birbirini zincirleme değiştiren ya da etkileyen olaylar. Hayvan hareketlilikleri burada ön plana çıkıyor. Keneler beslenme sırasında farklı hayvanlara geçiyor, onları tutuyor, oradan besleniyor. Onlarla birlikte gelebiliyor, göçmen kuşlar mesela azalması çoğalması onlar da etkili. Bunun dışında birtakım kontrolsüz alanları sayabiliriz. Örneğin büyük şehirlerde neden biz keneyle karşılaşmıyoruz? Oralarda böyle kontrolsüz şeyler göremezsiniz. Bitki örtüsünün belirli aralıklarla biçilmesi lazım.
Belediyeler, il sağlık müdürlüğü, tarım müdürlükleri bunların birlikte çalışıyor olması lazım, bunlar birlikte hareket etmesi gerek. Bu saydığım örgütler bir araya gelerek bir plan yapması gerekir. Keneler, beslenme sırasında o otların en üst tepesine çıkıyor ve bir yerden bir yere geçmeye çalışıyor, beslenmek için. Bunların bir kere biçilmesi lazım, temizlenmesi lazım. İl tarım müdürlüğü ne yapabilir? Kış bitiyor, ilkbahar nisan, mayıs gibi bu kene artacak. Artmadan önce bir ilaçlama yapılması lazım, nisan, mayıs gibi. Kene popülasyonu arttı, ilerleyen süreçte ne olacak? Haziran, temmuz gibi de bir ilaçlama yapılması gerekir. Biyosidallerin kullanılması lazım. Bunlar insanlara zarar veriyor ama onu da sağlık müdürlüğünün izin verdiği ilaçlar kullanılarak ilaçlanması gerekiyor. Gerekirse üçüncü bir ilaçlama da yapılmalı. Özellikle piknik alanlarının bulunduğu civar temizlenmeli ve ilaçlanmalı. Bu şekilde bir çevresel koruma sağlanabilir.”
“Kenenin baş kısmını tutarak kesinlikle sağa sola sallayarak değil ama bir seferde çekip çıkarma yoluna gitmemiz lazım”
Kenenin tuttuğu deriden çok dikkatli çıkarılması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Şimşek, şu uyarılarda bulundu:
“Eğer kırsal alana gideceksek, orada bir piknik yapacaksak o zaman tamamen uzun kıyafetler seçmemiz gerekiyor ve beyaz tercihimiz olmalı. Çünkü yürüyecektir, yürürken göreceğiz. Uzun kollu, pantolon şeklinde, çoraplar uzun olur ve pantolonun üzerine verecek şekilde çekilebilir. Ayakkabıya dikkat etmemiz lazım. Sandalet şeklinde değil de yine kapalı tercih edelim. Diyelim ki şapka kullandık. Şapkanın etrafını kontrol etmemiz lazım, genelde o kenarlara geliyor. Yapmamız gereken bir şey de eve gittiğimizde hemen duş alıp sonra çocuğunuzu kontrol edebilirsiniz, kendinizi kontrol edebilirsiniz. Üzerinde tutunuyor mu, tutunmuyor mu? Bunları yapmamız gerekir.
Kene tutunduysa en yakın sağlık kuruluşuna gitmeyi öneririm. Diyelim ki uzaktayız, keneyi kendimiz çıkarmamız gerekiyor. Bir pens ya da cımbızla bunu çok dikkatli yapmamız lazım. Kenenin baş kısmını tutarak kesinlikle sağa sola sallayarak değil ama bir seferde çekip çıkarma yoluna gitmemiz lazım. Eğer başını ya da bir parçasını koparıp o daldırdığı kısım orada kalırsa hiçbir etkisi olmuyor. Hatta daha kötü bir durum oluşabilir. Mümkün olduğunca bu iş hızlı yapılmalı. Keneler insan vücuduna geçti diyelim, hemen tutunuyor mu? Hayır. Kendine uygun yer arıyor. Tutunabileceği derinin ince olması gerekir. Ayaktan başlıyor saçlı deride, saç diplerine yerleşiyor. Nemli ortam arıyor. O yüzden onların kontrol edilmesi lazım." (ANKA)