Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın kamu görevlileri ve yargı kurumları hakkında yaptığı eleştirilere tepki gösterdi. Altun, yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın temsil ettiği millet iradesine hizmet etmenin ve devletin iletişimini yürütmenin kendisinin yasal bir görevi olduğunu vurgulayarak, "Bu görev, şahsi bir pozisyon değil; yasal çerçevede yürütülen resmî bir görevdir" dedi.

Altun, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Başarır'ın "Sen kimsin? Hangi sıfatla bize soru soruyorsun? Gün gelecek Fahrettin Altun da tarafsız mahkemelerde yargılanacaktır." ifadelerine tepki gösterdi.

Altun, Başarır'a şu sözlerle yanıt verdi:

"Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı olarak vazifem, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın temsil ettiği millet iradesine hizmet etmek, devletin iletişimini yürütmek ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini sağlamaktır. Bu görev, şahsi bir pozisyon değil; yasal çerçevede yürütülen resmî bir görevdir.

Siyasi aktörlerin asli sorumluluğu ise milletin sorunlarına çözüm üretmek, kamu yararını gözetmek ve demokratik bir anlayışla fikir mücadelesi vermektir. Devlet kurumlarına hakaret etmek, yargı süreçlerini zehirlemeye ve iftira yoluyla kamu otoritesini itibarsızlaştırmaya çalışmak siyasi sorumluluktan uzak bir tavrın tezahürüdür.

Dışişleri Bakanlığı'ndan İsrail'e kınama
Dışişleri Bakanlığı'ndan İsrail'e kınama
İçeriği Görüntüle

CHP Grup Başkanvekili A. Mahir Başarır’ın, 'atanmış/seçilmiş' ayrımı üzerinden dile getirdiği ifadeler bir yandan sözün sahibinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin bilgisizliğini ortaya koymakta, öte yandan kamu görevlilerini itibarsızlaştırma gayesi gütmektedir. Devletin anayasal işleyişi içinde her bir kamu görevlisi, millet iradesine dayanan meşru bir zeminde çalışmaktadır. Atanmış olmak, bu görevin ciddiyetini ve sorumluluğunu ortadan kaldırmaz; aksine, demokratik sistemin işleyişinde aslî bir yer tutar.

A. Mahir Başarır, devlet ciddiyetini ve kamu kurumlarını hedef alan ucuz polemikler peşindedir. Yargıya tehditler savurmak, hakaretle ve iftirayla kurumlarımızı itibarsızlaştırmaya çalışmak, milletin takdirine bırakılacak bir acziyet göstergesidir. Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik hakaret içeren söylemler ve milletimizin iradesine dönük saldırılar karşısında sessiz kalmamız beklenemez. Devletin kurumlarını yıpratmaya ve yargıyı baskı altına almaya dönük açıklamalar karşısında kamuoyunu doğru bilgilendirmek bizim görevimizdir.

Sağduyulu ve hukuk zemininde yürütülen bir siyaset anlayışı, hepimizin yerine getirmesi gereken ortak bir sorumluluk, vatandaşımızın öncelikli beklentisidir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."