HACIYATMAZ’ LAR..!


      Her varlığın, hatta yokluğun ve her insanın bir adı olduğu gibi her organın da bir adı vardır. Bazen yazıda çizide kullanılması gereken bazı isimler çok hoş yada etik gelmediği için yeni bir takım isimler koyabilir kişioğlu..
     Bunlardan en fazla nasibini alan ise, çoğumuzun bildiği gibi erkek cinsel organıdır. Küfür ve kabalık içermemesi adına, aslında küfür kalbin yelpazesidir çoğu zaman ama ben yine de zarafeti zedelememek için, bu organ isimlerine yazılarımda yeni bir sıfat bulma zorunluluğunu hissetmekteyim açıkçası..
      Neyse ; Bunlardan bir tanesi de erkek cinsel organı yerine kullanacağım yeni isim olacak malum..
     -Junior, Gecelerin Yargıcı, Haşmet, Küçük İskender, Moderatör, Işın Kılıcı...vs, vs, vs..  Tabi örnekler hayal gücünüzle sınırsızdır ama ben bu yazımda favorim olan “ Hacıyatmaz “ ‘ı kullanacağım..
      Bir erkeğin Hacıyatmaz’ı olmayabilir, bu onun eşcinsel olmasını gerektirmez...!! Kolu, bacağı, gözü, kulağı da olmayabilir aynı erkeğin, bu da onun dilenci olmasını gerektirmez.
     Yine bu erkeğin (!) parası da olmayabilir, bu da onun para tapınıcı, yalaka, şeref yoksunu, mavi boncuk kimdeyse, benim gönlüm ondadır temalı dansöz olmasını da gerektirmez..
      Bir erkeğin gücü de olmayabilir, bu da güç tapınıcı bir şempanze olmasını ise hiç gerektirmez..
      Hatta ve hatta o aynı erkeğin “ avrad-ı mahil “ yeri bile olmayabilir. Bu da onun,“ avrad-ı mahil “ yeri büyük olanların göbeğinden bir hortum ile beslenip,burnundan dışkılaması anlamına gelmez, gelmemesi lazım..
       Bir söyleyin Allah aşkına….!
  “ Hacıyatmaz’ınız mı yok ?
       Kolunuz, bacağınız gözünüz, kulağınız mı yok ?
Aç kalmayacak kadar paranız da mı yok ? Sizi şurdan şuraya yürütecek, haksızlıklık karşısında dilsiz şeytanlık yaptırmayacak kadar gücünüzde mi yok?
     Bu ne yağdanlık, bu ne kıvraklık, bu ne köpeklik..(dört ayaklı olan dostlarımızdan özür dilerim bu arada) onda bunda şundadır, benim gönlüm bundadırcılık nedir ?
     Menfaat varken yağdanlığın, rolün, fırıldaklığın biri bin para…
     Herkese bir dokunuş, herkese bir mavi boncuk..!!
     Kızıp, hakaret edip, dostluk, arkadaşlığımızı bile bitirecek noktaya getirdiğimiz 40 yıllık dostlarımıza bile tahammülümüz yokken sizin ne farkınız var ?
      Dışkınızda boncuk mu var...?
      Biz gibiler, zaten sosyal hayatta yüzüne bakılmayacak bir çoğunuzla bir vesileyle arkadaş olduk, yol yürüdük, selam verdik, abi dedik, kardeş dedik.. ne çok pişman ettirdiniz !
      Şahsiyetli bir insan olamadınız, bari biraz adam olmayı becerin şu hayatta...
      Karakterli, kişilikli, omurgalı olmayı deneyin..
           “ Hacıyatmaz ”gibi isimler taktırmayın kendinize..
       Kendinize gelin ve daha fazla utandırmayın bizi.


          Sevgiyle Kalın..