Avrupa ülkelerinin Ankara büyükelçileriyle Çankaya Köşkü'nde bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl çoğu suni olarak üretilen birçok sorunla uğraşmak zorunda kaldık. Stratejik körlük olarak nitelediğimiz tavrın en somut göstergesi Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesidir. Türkiye 2 konuda da ciddi haksızlıklara maruz kaldı" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği Ülkeleri Büyükelçileri ile Toplantısında konuşuyor. Konuşmasında AB'ye tam üyelikten vazgeçmediklerini belirten Erdoğan, Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesi konusunda ciddi haksızlıklara uğradığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şu şekilde:
"Salgın son haftalarda yeniden ivme kazanmış olsa da aşı çalışmalarında elde edilen başarılar umudumuzu artıyor. Farklı kaynaklardan elde ettiğimiz aşıları vatandaşlarımıza gönüllük esasına dayalı olarak uygulamaya başlıyoruz. İnsan deneyi aşamasında olan yerli aşıları milletimizle birlikte tüm insanlığa sunacağız.
"YUNANİSTAN'I GERGİNLİĞİ TIRMANDIRMAKTAN VAZGEÇMEYE ÇAĞIRIYORUZ"
Hiçbir geçerliliği olmayan maksimalist haritalar üzerinden ülkemizin sahillerine hapsedilme girişimlerine itiraz ediyoruz. Doğu Akdeniz'de hakkımız olmayan bir şeyi talep etmiyoruz. Yunanistan'ı gerginliği tırmandırmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz. Doğu Akdeniz'i bir rekabet alanı olmaktan çıkartıp uzun vadeli çıkarlarımıza hizmet edecek bir iş birliği havzası haline getirmeliyiz.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN AB MESAJI
Kıbrıs'ta başarısız olmuş örnekleri tekrar konuşmak yerine, gerçekçi alternatifleri konuşmamız gerekiyor. Avrupa'yı Türkiye'siz anlamak mümkün değildir. 60 yıldır tam üyelik mücadelesi veriyoruz. Sivil siyasetin önündeki engelleri kaldırdık. AB ülkeleri bunu sessiz devrim olarak niteledi.
KIBRIS'TA GERÇEKÇİ ALTERNATİFLERİ TARTIŞMAMIZ GEREKİYOR
Türkiye'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin içinde yer almadığı hiçbir denklemden Akdeniz barışı çıkmayacağı artık anlaşılmıştır. Kıbrıs'ta başarısız olmuş modelleri tekrar tekrar konuşmak yerine yeni ve gerçekçi alternatifleri tartışmamız gerekiyor. Ülke olarak uzun vadeli bakış açısıyla olumlu gündem oluşturmak ve ilişkilerimizi yeniden rayına oturtmak için hazırız.
İslam karşıtlığı, Avrupa'da yaşayan 6 milyona yakın insanımızın güvenliğini tehdit etmenin yanı sıra Avrupa değerleri açısından da büyük bir kara deliğe dönüşüyor"
