Pompeo, yaptığı yazılı açıklamada, Lavrov'un ABD öncülüğündeki "Akdeniz Diyaloğunu" eleştirerek, ABD'nin bölgede siyasi oyun oynadığı ve Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisinin atanmasını geciktirdiğine yönelik ifadelerine tepki gösterdi.

ABD'nin Doğu Akdeniz'de istikrarı sağlamak için bölge ülkeleri ile aktif bir şekilde çalıştığını belirten Pompeo, ABD'nin Libya'da kucaklayıcı bir hükümetin kurulmasını istediğini ve bunun da ancak BM çatısı altında Libya Siyasal Diyalog Forumu üzerinden sağlanabileceğini kaydetti.

''RUSYA, AKDENİZ'DEKİ İSTİKRARI TEHDİT EDİYOR''

Pompeo, Rusya'yı bölgede istikrarsızlığa neden olmakla suçlayarak, "Rusya, dezenformasyon yapmak, ülkelerin egemenliklerinin altını oymak ve bölge ülkeleri arasında kaos, çatışma ve ayrılık tohumları ekmek için çeşitli yöntemler kullanarak Akdeniz'deki istikrarı tehdit ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

Moskova'nın Suriye'de halkına savaş açarak bölgedeki istikrarsızlığı derinleştiren Beşşar Esed'e destek verdiğini hatırlatan Pompeo, "Çoğunun Kremlin ile bağlantısı olan Rus zenginler, yerel borsalarını çarpıtmak ve yolsuzluğu yaygınlaştırmak üzere Kıbrıs (Güney Kıbrıs Rum Yönetimi) ve Malta'da milyarlarca dolar para akladı." ifadelerini kullandı.

Norveç'ten İsrail'e "gıda yardımlarını engelleme" tepkisi Norveç'ten İsrail'e "gıda yardımlarını engelleme" tepkisi

Pompeo, Rusya'nın Libya'da menfaatleri için demokratik yöntemlerden ziyade paralı askerler ve vekalet savaşçılarını kullandığını belirterek, şunları kaydetti:

"Libya'da Rusya, BM'nin barışı sağlama çabalarının altını oyan ve sivillerin katledildiği Libya'nın başkenti Trablus'a yönelik saldırıyı destekledi. BM silah ambargolarını, Muhammed el Kani ve Kaniyat milislerine yönelik BM Güvenlik Konseyi'nin yaptırımlarını ihlal etmeye devam ediyor."

Rusya'nın sahte Libya dinarı bastırdığını ve Libya ekonomisini istikrarsızlaştırdığını ifade eden Pompeo, Moskova'nın Wagner güvenlik şirketi ile ülkedeki çatışmaları körüklediğinin altını çizdi.

ABD Hazine Bakanlığı, Libya'da Terhune'deki çok sayıda toplu mezarda bulunan sivillerin öldürülmesinden sorumlu Kaniyat milislerin ve örgütün lideri Muhammed el-Kani'yi yaptırım listesine aldığını açıklamıştı.