Analize göre, Türkiye her ne kadar Erdoğan'ın damadı (ve varisi olarak kabul edilen) Berat Albayrak'ın Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan istifasıyla başlayan bir aile dramına tanıklık etse de, aylardır artan ekonomik problemler ve serbest düşüşteki lira yaklaşan fırtınanın habercisiydi. 

Pitel'e göre, Albayrak, "Siyasi geleceği artık çıkmaza girmiş görünüyor. Bir meslektaşının ifadesi ile Albayrak, 'Eskiden sahip olduğu gücü asla geri kazanamayacak.'" 

Pitel, "Siyasi ve ailevi iç çöküşün ilk kıvılcımları" olarak tanımladığı bu istifaya ilişkin olarak, "Cumhurbaşkanı Erdoğan için, ülke ekonomisinin gerçek durumu hakkında ani bir farkındalık yaratmış gibi görünüyor" diyor. 

"EKONOMİK YIKIM ALBAYRAK'IN ESERİ"

Makaleye göre, koronavirüs salgını ile birlikte artan yaşam maliyetleri, hızla artan işsizlik ve Türk lirasındaki büyük değer kaybı Erdoğan'ı giderek daha fazla baskı altına alıyor. Pitel, "Erdoğan'ın jetonu nihayet, ülkenin karşı karşıya olduğu krizin ölçeği hakkında bilgilendirildikten ve özellikle merkez bankası rezervlerinin korkunç durumunu öğrendikten sonra düştü" diyor.

Financial Times'a göre, borçlar ve diğer yükümlülükler düşüldüğünde döviz rezervleri ile ilgili korkunç tablo ortaya çıkıyor. Bazı tahminlere göre, Eylül sonu rakamları "- 50 milyar doları" işaret ediyor ve bütün bu tablo son iki yılda, büyük ölçüde Berat Albayrak öncülüğünde yapılan ve 140 milyar dolara malolan "başarısız müdahalelerin bir eseri."

Dışişleri Bakanlığı’ndan Gazze açıklaması Dışişleri Bakanlığı’ndan Gazze açıklaması

YENİ ATAMALAR ÇÖZÜM DEĞİL

Pitel'a göre, "Bir dizi ticari figürle rutin olarak görüşen Erdoğan'ın, işlerin ne kadar kötü olduğunun gerçekten farkında olamaması neredeyse imkansız. Ancak bazı eleştirmenler ise Erdoğan'ın, kendisini ultra sadık kişilerle çevrelemesinin bir sonucu olarak, gerçeklikten koptuğunda ısrar ediyor". Pitel'ın ulaştığı AKP'li bir yetkili de, "Cumhurbaşkanı genellikle damadı tarafından bilgilendiriliyordu. Zira diğer kaynaklardan bilgi alamayacak kadar meşguldü" diyor.

Financial Times'a göre, "Türkiye, Yeni atamalar ve daha piyasa dostu bir dil ile çözülemeyecek pek çok derin siyasi ve ekonomik sorunla karşı karşıya. Ekonomi konusunda son derece alışılmadık görüşlere sahip olan Erdoğan ise hükümetteki en güçlü adam olmaya devam ediyor. Ancak Merkez Bankası, önümüzdeki hafta faiz artırım kararını açıklayarak piyasa beklentilerini karşılarsa, ülkeyi uçurumdan geri döndürmek için gereken müdahaleyi yapmış olabilir..."