TURKTIME / ABD'nin Başkenti Washington'da, aralarında silahlı olanların da bulunduğu yüzlerce öfkeli kişi 20 Kasım'da yapılan seçimi kaybeden Donald Trump'ın kendisi ve birkaç siyasi müttefikinin cesaretlendirmesiyle Kongre Binası'nı işgal etti.

Kongre Binası'nın işgal edildiği dakikalarda senatörler Joe Biden'in başkanlığını onaylıyorlardı. Kongre Binası'nın işgali siyasi rakiplere yönelik bir saldırı değil, ABD demokratik siyasi sisteminin temelindeki kurumlardan birine yönelik bir saldırıydı.

ÖTEKİLEŞTİRME VE TOPLUMSAL ÇATLAKLAR

Bu olaylar, güvenlik güçlerinin, mahkemelerin ve seçimlerin tek başına demokrasiyi korumak için yeterli olmadığını bize gösterdi. Demokrasinin koruması içinı, kendi isteklerine aykırı bir sonuç olduğunda kurumlara karşı saygı duygusunu koruyabilen liderlerinde olması gerektiğini ortaya koydu.

ABD'nin mevcut başkanı Trump'ın seçim sonuçlarına saygı duymamas olayların gelişmesinin bir numaralı nedeni gibi gözüküyor. Tarihsel süreç, kalabalıkların devlet açısından kutsal olan kurumları böylesi bir şekilde işgal ederek kurumsal kimliği ihlal ettiğinde bunun sonraki süreçtede yaşanabileceğini olumsuzlukları bize göstermiştir.

Buda ABD'de gelecekte yapılacak seçimlerde bu olayların tekrar edebilceği yönünde öngörüde bulunabiliriz. Kısa bir dönem iktidarda kalmak için toplumda oluşturulan fay hatlarının uzun dönemde daha da derinleşerek toplumsal düzeni sarstığı bir gerçektir.

JOE BİDEN ABD'Yİ YENİDEN RESTORE EDEBİLİR

20 Ocak'tan itibaren ABD'yi dört yıl boyunca yönetecek olan Joe Biden'in dış politikada hangi yolu seçerse seçsin, önceliği kendi iç işleri olacak. 

İran'dan bir tehdit daha: İsrail'in misilleme yapması durumunda... İran'dan bir tehdit daha: İsrail'in misilleme yapması durumunda...

Öyle görülüyor ki Biden'ın bir numaralı görevi, toplumdaki derin bölünmelerle sarsılan ülkeyi birleştirmek. Biden, hassas ve çetin olan bu görevi başarırsa, demokrasinin kalesi olarak gözülen ABD'yi yeniden restore edebilir.