Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından 2 Ekim'de açıklanan yasa tasarısı, Bakanlar Kurulu'nda görüşülmesinin ardından kabul edildi.

Fransa Başbakanı Jean Castex, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, Müslümanları ötekileştirdiği eleştirilerinin aksine tasarının İslam dinini hedef almadığını, "radikal İslamcılık" ile mücadele etmeyi amaçladığını iddia etti.

Radikal İslamcılığın, toplumda nefret ve şiddeti yaydığını ve toplumu böldüğünü iddia eden Castex, bunun karşısında cumhuriyetin boyun eğmeyip kendi değerini savunmayı seçtiğini söyledi.

Diğer yandan Fransa'da aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Hareketinin lideri Jean-Luc Melenchon ise hükümeti, yasa tasarısı ile Müslümanları yaftalamayı amaçlamakla suçladı.

Norveç'ten İsrail'e "gıda yardımlarını engelleme" tepkisi Norveç'ten İsrail'e "gıda yardımlarını engelleme" tepkisi

Tasarı parlamentoya sunulduğunda, çok sayıda değişiklik talebinde bulunacaklarını belirten Melenchon, yasa tasarısının Müslümanları damgalama niyeti taşıdığını ifade etti.

Yasa tasarısı, İslami derneklerin finansmanlarının denetlenmesi ve Fransa tarafından imamlara yeterlilik sertifikasının verilmesi şartlarını da içeren 54 maddeden oluşuyor.

MACRON'UN AÇIKLAMALARI

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 2 Ekim'de düzenlediği basın toplantısında, "İslamcı ayrılıkçı" fikirlerle mücadeleye ilişkin hazırlanan yasa tasarısının 9 Aralık'ta Bakanlar Kuruluna sunulacağını belirterek "Fransa'da, cumhuriyetin ortağı olması için İslam'ın yapılandırılması gerekiyor." demişti.

"Fransa'daki Müslümanların ayrılıkçı fikirleri savunan ideolojilerinin olduğunu, bu kişilerin, kendi yasalarını Fransa'nın yasalarından üstün gördüğünü" öne süren Macron, "İslam, dünyanın her yerinde kriz yaşıyor." iddiasında bulunmuştu.

Tasarı ile camilerin finansmanının daha sıkı denetlenmesi, Müslüman derneklerin kontrolünün artırılması ve din görevlilerinin yurt dışından gelmesinin engellenmesi hedefleniyor.

BM'DEN FRANSA'YA UYARI GELMİŞTİ

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Fransa'daki güvenlik yasa tasarısının Afrika kökenliler ve diğer azınlıklar için olumsuz etkisinden ve Müslümanları "fişleme" olasılığından endişe duyduğunu belirtti. 

Bachelet, BM Cenevre Ofisi'nde 2021'i değerlendiren bir basın toplantısı düzenledi.

Fransa'da güvenlik güçlerinin görüntülerinin yayımlanmasını yasaklayan tartışmalı güvenlik yasa tasarısının 24. maddesi ve karşıt protestolara ilişkin bir soruyu cevaplayan Bachelet, şöyle konuştu:

"Yasanın 24. maddesinde ortaya konulan genel güvenlik yaklaşımı sorunlu görünüyordu. Özel güvenlik görevlilerine varıncaya kadar kolluk kuvvetlerinin yetkilerini genişletiyor ve yeni suçlar yaratıyor. Ayrıca, Afrika kökenliler ve etnik azınlıklar üzerindeki olumsuz etkileri hakkında endişe duyulmalıdır. Dolayısıyla, Müslümanların olası fişlenmesi konusunda da endişeliyiz."

Bachelet, Fransa'daki gösterilerde meydana gelen polis şiddetine ilişkin ise "Daha önce, haziran ve temmuz protestolarının dışında da endişelerimi dile getirdim. Yetkilileri, rapor edilen tüm insan hakları ihlallerine yönelik hızlı, kapsamlı, bağımsız, tarafsız ve şeffaf bir soruşturma başlatmaya teşvik ettim." hatırlatmasında bulundu.

"FRANSA'DAKİ IRKÇILIKTAN ENDİŞELERİMİZ VAR"

Uzun zamandan bu yana, Fransa'da kolluk kuvvetleri içinde "ırkçılık ve ırkçı fişlemelere" yönelik endişeleri bulunduğunu vurgulayan Bachelet, bu duruma acilen müdahale edilmesi çağrısında bulundu.

Bachelet, özellikle ırksal ve etnik azınlıklar başta olmak üzere, dünyanın pek çok ülkesinde halk ve polis arasındaki güvenin yara almaya devam ettiğine şahit olduklarını söyledi.

İnsan Hakları Yüksek Komiseri Bachalet, Fransız yetkilileri ülkedeki tüm grupların fişlenmesine yol açacak eylemlerden kaçınmaya davet etti.

Öte yandan, ülkede son dönemde basın özgürlüğünü ihlal edebileceği ve polis şiddetini artırabileceği gerekçesiyle eleştirilen güvenlik yasa tasarısının özellikle 24. maddesi tartışılırken, son dönemde polisin gazetecilere ve eylemcilere yönelik şiddetine tepkiler büyüyor.