Konferansta "Soykırım Gerçeklerinin Farkındalığı", ‘’Halk Birliği’’, "Ermenilerin milli-ideolojik terörü" başlıkları ile Azerbaycan milletvekilleri fikirlerini bildirdi. 


Etkinlikte konuşan Halk Sendikası Başkan Yardımcısı Ayşan Fakhraddingizi, temsil ettiği Vakfın soykırımla ilgili gerçeklerin farkına varılması için çalıştığını söyledi. Son yıllarda örgütün Macaristan'da ve bazı Avrupa ülkelerinde bir dizi etkinlik düzenlediğini de sözlerine ekledi.


Çevrim içi konferansta fikir bildiren Azerbaycanlı milletvekilleri Hicran Hüseynova, Cavanşir Feyziyev, Hikmet Babanlı, Musa Gasımlı, Emine Agazade ve Arzu Nagiyev Ermenilerin kardeş Türkiye’ye karşı sözde soykırım iddiasında bulunduklarını kınayarak,  Ermenilerin bunu kendilerini dünya kamuoyunun gözünde acındırmak için bir malzemeye çevirdiklerini bildirdiler. Azerbaycanlı milletvekilleri tarihin her aşamasında Azerbaycan Türklerinin Ermeniler tarafından katledildiğini dile getirdiler. 


Ayşan Fakhraddingizi "31 Mart Ermenilere yönelik milli-ideolojik terörün amacı" başlıklı konferansların sıklıkla gerçekleşmesinin önemini vurgulayarak, 31 Mart soykırımını defalarca gündeme taşımakla Ermenilerin yaptığı soykırımın uluslararası kamuoyunun dikkatini çekeceğinin de altını çizdi.


31 Mart soykırımı hakkında konuşan A. Fakhraddingizi; ‘’bu soykırımın sadece Azerbaycan tarihinin değil, vahşeti ve ölçeği nedeniyle insanlık tarihindeki en kanlı trajedilerden biri olduğunu söyledi. Ulusal mimarinin incilerini, okulları, hastaneleri, camileri ve diğer anıtları tahrip ettiler. Bakü'nün büyük bir bölümünü harabeye çevirdiler.’’ dedi.


Azerbaycan Türklerinin soykırımı sadece Bakü'de değil Şamahı, Kuba, Karabağ, Zangazur, Nahçıvan, Lenkeran, Gence ve diğer bölgelerde de özel bir zulümle gerçekleştirildi. Bu bölgelerde siviller katledildi, kasaba ve köyler yakıldı, milli kültür anıtları tahrip edildi. O korkunç günlere tanıklık eden Alman A.Y. Kluge; Ermenilerin Müslüman (Azerbaycan) mahallelerini işgal ederek herkesi öldürdüğünü, kılıçla kesip süngü ile deldiğini söyledi. Katliamdan birkaç gün sonra 87 Azerbaycanlının kulakları, burunları ve karınları bir çukurdan çıkarıldı. Ermeniler ne masum çocuklara, ne de yaşlı ve kadınlara acımadılar.


İngiliz Tuğgeneral R.Gorton tarafından 8 Aralık 1918'de Londra'ya gönderilen bir belgede 20.000 Müslümanın, Olağanüstü Soruşturma Komisyonu'na göre 30.000 kişinin ve Cumhuriyet Milli Meclisi’ne göre ise 50.000 kişinin soykırıma maruz kaldığı belirtiliyor. 


Azerbaycanlı Paris Barış Konferansı heyeti başkanı A.Topçubaşov, 28 Mayıs 1919 tarihli ABD Başkanı Wilson'a hitaben yaptığı konuşmada, diğer belgelerle birlikte nesnel bilgi toplamak için Güney Kafkasya'ya bir ABD heyeti göndermenin uygun olduğu düşünmüştür. O yılın yazında Bakü'ye gönderilen General Harbord, olaylar hakkında objektif bilgi toplamak için çeşitli kişilerle bir araya gelmiştir. Genel olarak Bakü'de faaliyet gösteren Rus ve Ermeni örgütleri Acil Durum Araştırma Komisyonu'nun normal işleyişini engellemişler ve baskı kampanyaları düzenlemişlerdir. Ancak tüm zorluklara rağmen komisyon kısa sürede çok şey yapabilmiştir.


26 Mart 1998'de Azerbaycan'da Büyük Önder Haydar Aliyev'in "Azerilerin Soykırımı" hakkındaki kararı Ruslar tarafından bir soykırım kavramı olarak kabul edildi. Bu kararname dahili bir belge değildi. Milli lider Haydar Aliyev'in ifadesiyle ‘’Ermenilerden farklı olarak soykırım yoluyla yurt dışından maddi yardım almaya değil, gerçeği dünyaya aktarmaya çalışıyoruz.’’ Denilmiştir. Tanınmış bir Fransız diplomat olan Lores, "Gerçeği öğrenmek için konuşmalıyız" diyor.


Büyük önder Haydar Aliyev'in tarihi fermanı sayesinde geçtiğimiz yıllarda birçok yeni gerçek ve belge toplanmış, Guba'da toplu bir mezar ortaya çıkarılmıştır.
Toplantının sonunda milletvekilleri 31 Mart Soykırımında katledilen Azerbaycan Türklerinin hatırası için saygı duruşunda bulundular.

Dünya soykırımcı İsrail’den yüz çevirdi Dünya soykırımcı İsrail’den yüz çevirdi

Haberhergun