Barack Obama döneminde olumlu giden ABD-İran ilişkileri 2016'da başkan seçilen Donald Trump'la birlikte gerilmeye başlamış ve gerilimin dozu zaman içerisinde giderek artmıştı. Joe Biden'ın başkan seçilmesiyle birlikte ABD-İran ilişkilerinin hangi yönde gelişeceği yeniden gündemin öne çıkan konularından biri oldu.

İranlı yönetimi, Biden yönetimini ön koşulsuz olarak Ortak Kapsamlı Eylem Planına (JCPOA) yeniden katılmaya zorlamak ve petrol ihracatı, silah ithalatı da dahil olmak üzere ABD öncülüğündeki yaptırımların kaldırılması için Avrupa, Çin ve Rusya'nın desteğini almak için üst üste açıklamalar yapıyor.

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif liderliğindeki bu diplomatik çabalar, İran'ın Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney ve İslam Devrim Muhafızları tarafından şekillendirilen temel dış politika önceliklerinden ayrı olarak yorumlanmamalıdır. 

ABD'nin bozulan dış politikasını yeniden şekilendirmek isteyen Joe Biden ise, Tahran'ın 2015 anlaşmasına sıkı sıkıya uymaya devam etmesi halinde Washington'un buna yeniden katılacağını söyledi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 5 daimi üyesi ABD, İngiltere, Çin, Fransa ve Rusya ile Almanya, Temmuz 2015'te İran ile nükleer anlaşma imzalamıştı.

ABD'de 3 ülkeye askeri yardım paketi onaylandı ABD'de 3 ülkeye askeri yardım paketi onaylandı

AB VE RUSYA'NIN TUTUMU

Biden'ın ABD başkanı seçilmesiyle birlikte Avrupa Birliği'de (AB), JCPOA'yı canlandırmak istiyor. Bu arada anlaşmanın bir diğer muhatabı Rusya'da, Tahran'ın Esad rejimini desteklediği Suriye'de ihtiyatlı davrandı. Zarif'in Moskova'ya yaptığı son ziyarette, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov'dan sadece nükleer meselede değil, aynı zamanda İran'ın bölgedeki rolü konusunda da destek almaya çalıştı.

Tahran yönetiminin son zamanlarda yaptığı açıklamalardan, Şubat ortasına kadar ABD ile herhangi bir ilerleme kaydedilmezse, uranyum zenginleştirme faaliyetlerini kaldığı yerden devam edeceği anlaşılıyor.

Bunu destekleyen açıklama İran'ın BM Büyükelçisi Majid Takht-Ravanchi'den geldi. Ravanchi, ABD'nin hızlı hareket etmesi veya JCPOA'ya dönme şansını kaçırma riskini göze almaması gerektiğini söyledi. Ayrıca İran parlamentosunun Washington'a Tahran'a yönelik yaptırımları kaldırması için son tarih olarak 21 Şubat'ı belirlediğini belirtmek gerekir. 

ABD DIŞİŞLERİ BAKANI TEMKİNLİ

Biden'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, anlaşmaya olabildiğince çabuk geri dönmenin ilk hedeflerden biri olduğunu açıklarken, Dışişleri Bakanı Antony Blinken, bu konudaki çekincelerini dile getirdi.

Biden'in nükleer anlaşmanın baş müzakerecisi Robert Malley'i İran özel temsilcisi olarak ataması İran için iyi haber olarak nitelendirdi. Biden yönetimi, İran ile son dönemde yaşanan hataları iyi değerlendirirse, bölgedeki müttefiklerinin yanı sıra kendi çıkarına en iyi olanı elde edeceği açıktır.