Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail ve İran arasındaki ateşkesi memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, "Tüm tarafları ateşkese tam riayet etmeye davet ediyoruz. Bölgemiz, etkileri tüm dünyada hissedilecek bir savaşın yükünü kaldıramaz. Ellerin tetikten çekilmesi ve ihtilafların çözülmesi için diplomasiye şans tanınması en doğru, hayırlı ve akılcı tavır olacaktır" dedi.
Erdoğan, NATO Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere Hollanda'ya hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanında basın toplantısı düzenledi.
“Zirvede, İttifak’ın caydırıcılık ve savunmasını pekiştirecek adımları değerlendireceğiz. Müttefiklerin savunma harcamalarının artırılması konusunda yeni hedefler belirleyeceğiz” diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
“Türkiye olarak adil külfet paylaşımını ve Avrupa güvenliğinin pekiştirilmesini özellikle savunuyoruz. NATO'nun ikinci büyük kara ordusunu sevk ve idare eden bir müttefikiz. Ülkemizin savunma yeteneklerini sürekli geliştirirken ittifakın caydırıcılığına da katkıda bulunuyoruz. İttifak sathında, savunma sanayinin güçlendirilmesini önemsiyoruz. Ancak daha güçlü savunma ve daha etkin ordu hedefi ile yola çıkarken müttefikler arasında savunma ürünleri ticaretinin önüne engeller getirilmesini doğru bulmuyoruz. Bu engelleme ve kısıtlamaların, en kısa sürede amasız, fakatsız kaldırılması gerekiyor. Bu bağlamda, Avrupa Birliği'nin son dönemde savunma ve güvenlik alanında girişimlerini de yakından takip ediyoruz.”
“Türk savunma sektörü tüm Avrupa'nın faydasına olacak”
Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin güvenliğine katkı sunan ülkelerden biri olduğuna değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Avrupa'nın güvenliğine birçok üyenin toplamından fazla katkı sunan ülkemiz, birliğin savunma girişimlerine uygun şekilde dahil edilmelidir. Türk savunma sektörünün birliğin savunma mekanizma ve projeleri dahil tüm Avrupa'nın faydasına olacaktır. Bu konuda öncelikle bizim gibi birlik üyesi olmayan müttefiklerle yakın istişare halindeyiz. İttifakın, Avrupa sütununu destekleyici tedbirleri ele almayı planlıyoruz. Zirvede ayrıca, yıllar önce öngörülü bir yaklaşımla ittifak bünyesinde terörizmle mücadele konseptine en fazla katkıyı veren müttefik olarak bu alanda ittifakın yapması gerekenlere dikkat çekeceğiz.”
“3 yıllık aradan sonra geçtiğimiz günlerde tarafları İstanbul'da buluşturduk”
Rusya-Ukrayna savaşının kalıcı bir çözüme kavuşturulması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Ukrayna'daki savaşın adil bir çözümle kalıcı olarak neticelendirilmesine yönelik gayretler zirvenin başlıkları arasında yer alıyor. Müttefikler, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ile de bir araya gelecek. Biz ittifaka karşı sorumluluklarımıza halel getirmeksizin savaşın diplomasi yoluyla sonlandırılmasına dair çabalarımızı anlatacağız. 3 yıllık aradan sonra geçtiğimiz günlerde tarafları İstanbul'da buluşturduk. Esir ve cenaze takasıyla ilgili kararların alınmasına ve hayata geçirilmesine vesile olduk.
İstanbul sürecinin devamına yönelik yeni adımlar planlıyoruz. Gerek zirvede gerek ikili görüşmelerimizde Netanyahu hükümetinin Filistin halkına yönelik katliamlarına da dikkat çekeceğiz. 21 aydır devam eden işgal, istila ve yıkım politikasının bir an önce son bulması gerektiğinin altını çizeceğiz.”
“İsrail'in İran'a saldırılarıyla başlayan süreçte, en başından müzakereleri esas alan girişimlerimiz oldu”
İsrail ve İran arasındaki çatışmaların ardından iki ülke ile ABD Başkanı Donald Trump’ın dün gece “taraflar arasındaki ateşkesin” başladığına ilişkin açıklamalarına ilişkin Erdoğan, şunları söyledi:
“Öte yandan, 13 Haziran'dan beri, bölgemizde tansiyon iyice tırmandı. İsrail'in İran'a saldırılarıyla başlayan süreçte, en başından bu yana müzakereleri esas alan girişimlerimiz oldu. Sayın Trump ve Sayın Pezeşkiyan'ın da aralarında olduğu birçok liderle görüştük. İstanbul'da İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarını bir araya getirdik. Dün ABD Başkanı Trump'ın yaptığı açıklamalar sonrası gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bölgede ateşkesi sağlayacak, ardından da kalıcı sükunete giden yolu açacak her türlü gayreti takdirle karşılar ve samimiyetle destekleriz.
Nitekim dün gece geç saatlerde gelen taraflar arasında ateşkes sağlanmasına dair mutabakata ulaşıldığı haberini memnuniyetle karşılıyoruz. Tüm tarafları ateşkese tam riayet etmeye davet ediyoruz. Bölgemiz, etkileri tüm dünyada hissedilecek bir savaşın yükünü kaldıramaz. Ellerin, tetikten çekilmesi ve ihtilafların çözülmesi için diplomasiye şans tanınması en doğru, hayırlı ve akılcı tavır olacaktır. Türkiye olarak, uluslararası hukuku gözeten diplomasiye öncelik veren ilkeli tavrımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.”
Erdoğan, 2026'daki NATO Zirvesi’ne Türkiye'nin ev sahipliğini yapmasını istediklerini bildirerek, “Zirve marjında, müttefiklerimiz ile ittifak ortaklarından liderlerle ikili görüşmeler gerçekleştireceğiz” dedi.
“Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmek için ortaya koyduğumuz çaba herkesin malumudur”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın açıklamasının ardından gazetecilerin soruları yanıtladı. Ukrayna-Rusya savaşının sonlandırılmasına dair çabalara ve İstanbul'daki müzakerelere ilişkin değerlenmeleri sorulan Erdoğan, şöyle yanıt verdi:
“Türkiye olarak, bu savaşı sona erdirmek için ortaya koyduğumuz çaba herkesin malumudur. Ukrayna ile Rusya arasında adil ve kalıcı bir barışın mümkün olduğuna samimiyetle inanıyoruz. Bu barışı sağlamak için de elimizden geleni yaptık, yapıyoruz. Her iki tarafın güvenine mazhar olan bir ülkeyiz. Bu güven sayesinde savaş atmosferinde dahi somut ilerlemeler kaydedildi. İstanbul'daki görüşmeler, atılan en önemli adımlardan biridir. Görüşmelerin daha ileriye taşınmasını ve artık savaşı sonlandıracak yola girilmesini arzu ediyoruz. Sahadaki gelişmelerin de bu umut ışığını artırmasını temenni ediyoruz. Bu savaş sonsuza kadar süremez. Barış için kolları sıvamak, İstanbul'da kurulmuş diyalog zeminini güçlendirerek barış masasını çok daha üst düzeyde bir katılım ortaya koymak lazım. NATO Zirvesi'nde de muhataplarımızla bu vizyonumuzu anlatacak ve barışı sağlayana kadar durmayacağımızı ifade edeceğiz.”
“İsrail saldırganlığı bölgemizin tamamında tümüyle durmalıdır”
Erdoğan, bir soru üzerine de şunları söyledi:
“İsrail'in İran'a yönelik saldırıları, bölgemizin barış ve huzuruna yönelik büyük bir tehdidin fitilini ateşlemiştir. İsrail'in Filistin ile başlayan Lübnan'a, Suriye'ye, Yemen'e, nihayetinde de İran'a uzanan pervasız adımları asla kabul edilemez. Küresel aktörlerin bu çılgınlığa son vermek için etkin tedbirleri alması şart. Yoksa bunun bedelini sadece bölgemiz değil, bütün dünya öder. Biz herkesi aklıselime çağırmaya, imkanlarının her türlü meseleye çözüm bulmak için yeterli olduğunu söylemeye devam edeceğiz.
Çatışmalardan kastımız, sadece İsrail ile İran arasındaki gerilim değil. İsrail'in Gazze'deki açlığı silah olarak kullanılan hukuksuz zulmünün de sonlandırılmasını istiyoruz. İsrail'in İran'a yönelik saldırısıyla başlayan süreçte hep bu gerilimin Gazze'deki mezalimi gölgelememesi gerektiğini söyledik. Orada insani durum gün geçtikçe kötüleşiyor. Bir an önce Gazze'de kalıcı ateşkes sağlanmalı, İsrail saldırıları durmalı, insani yardımların kesintisiz bir şekilde ulaşımının yolu açılmalıdır. İsrail saldırganlığı bölgemizin tamamında tümüyle durmalıdır.”