Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve beraberindeki heyet, Bağımsız Türkiye Partisi'ni (BTP) ziyaret etti. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Özdağ ve berabaerindeki heyeti makamında ağırladı. Lidelerler görüşme sonrasında açıklama yaptı.
Hüseyin Baş, Türkiye'nin hukuki olarak en çok zorlandığı bir hukuksuzluk sürecine şahit olduklarını belirterek, bu süreçten en çok nasibini almış kişilerden birinin Ümit Özdağ olduğunu söyledi.
Özdağ'ın cezaevi ve tutukluluk sürecini yakından takip ettiklerini belirten Baş, "Her zaman yanında olmuştuk, bir vatandaşlık vazifesi olarak yanında bulunmuştuk. O sürecin sonunda da 'şükür kavuşturana' diye aşağıda buluştuk. Süreç sona erdi Allah'ın izniyle. Tabii yargılamalar devam ediyor ve bunun akabinde kendisi de sağ olsun ayağının tozuyla bir nezaket ziyaretinde bulundu. Çok güzel sohbet gerçekleşti. Türkiye'nin geleceğine dair belli konularda fikir alışverişlerinde bulunduk. İnşallah ülkemizin geleceği adına, hukuk güvenliği adına, adaletimiz adına, demokrasimiz adına hayırlara vesile olan bir görüşme olmuş olacak. Bundan sonra da nasipse daha da sık bir araya gelip görüşeceğiz ve bir arada olacağız" diye konuştu.
Ümit Özdağ da Baş'a, cezaevinde tutuklu bulunduğu sürede verdiği destek için çok teşekkür etti. Özdağ, şöyle konuştu:
"Bu, sadece bana kişisel olarak verilmiş bir destek olmanın ötesinde, Türkiye’de hukuk devletine verilmiş bir destek ve düşman ceza hukuku uygulamalarına karşı yiğitçe bir karşı çıkıştır. Biliyorum ki siz de düşman ceza hukuku uygulamalarına muhatapsınız. Ben tutuklandım. Sizin benden farkınız, son anda çizgiden döndünüz. İnşallah siz de sonunda beraat edeceksiniz. Ben de istinaf mahkemesinde bu kararın bozulacağını umuyorum. Ancak işte trajik olan bu, iki siyasi parti genel başkanı, ikisi de Cumhurbaşkanı'na hakaret iddiasıyla mahkemeye çıkıyor. Oysa ortada hakaret yok. Cumhurbaşkanı’na hakaretle ilgili madde, Cumhurbaşkanı'nın tarafsız olduğu bir anayasal düzende düzenlenmişti. Ancak partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildikten sonra, bu maddenin hukuken yeniden düzenlenmesi gerekirken açıkta bırakıldı. Muhatabınız ne zaman Cumhurbaşkanı, ne zaman AK Parti Genel Başkanı olduğuna kendisi karar veriyor. O, sizinle ilgili dilediği gibi eleştiride bulunabiliyor; siz ise karşılık verdiğinizde Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlamasıyla savcılığa ifadeye çağrılıyor ya da benim gibi gözaltına alınıyorsunuz."
Zafer Partisi'nin CHP'nin Saraçhane mitingine katılmaması
Ümit Özdağ, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluğunun 100'üncü günü nedeniyle CHP'nin Saraçhane'de düzenlediği mitinge Zafer Partisi'nin katılmaması ve beraberinde gelen eleştirilerin sorulması üzerine Özdağ, şu yanıtı verdi:
"Bir gün önce, Leman dergisinde çok gereksiz bir karikatür çıktı ve İBDA-C adlı örgüt, hemen ertesi gün bu derginin etrafında bir toplantı yaparak protesto düzenledi. Oldukça kışkırtıcı açıklamalarda bulundular. Aynı grubun, daha önce Saraçhane mitinglerini Şehzadebaşı Camisi'nden protesto ettiğini biliyorsunuz, değil mi? Evet, ben de bunları bildiğim ve provokasyon zemininin doğduğunu gördüğüm için, bir siyasetçi olmanın ötesinde bir güvenlik bilimleri uzmanı olarak, provokasyona uygun bir ortamda Zafer Partisi teşkilatlarının bulunmaması gerektiğini düşündüm. Bu çerçevede, Zafer Partisi teşkilatlarına sadece sözlü değil, yazılı olarak da bir talimat verdim. Olayların gelişimi, bu talimatın ne kadar doğru bir karar olduğunu gösterdi. Önce Erdoğan, Leman dergisini eleştirdi. Ardından Özgür Özel, Leman’a sahip çıktı. Tansiyon yükseldi. Ve o gece Saraçhane’de bir gencin ağır yaralanması, bir diğerinin de yaralanmasıyla sonuçlanan olaylar yaşandı. Daha önceki mitinglerde görülmeyen provokasyon sahneleri gerçekleşti. Belki de ben bu açıklamayı yapmasaydım, provokasyonların kapsamı daha da genişleyecekti. Birinci çıkış noktamız bu.
İkincisi ise Cumhuriyet Halk Partisi’nin mitingi ve biz davetli değiliz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin mitingine Zafer Partisi teşkilatlarının katılması... Başka partiler katıldı mı? Hayır. O zaman neden Zafer Partisi’nin katılması bir zorunluluk olsun ya da beklensin? Biz miting yaptığımızda Cumhuriyet Halk Partisi katıldı mı? Hayır, katılmadı. Biz, mitinglerinin başarılı ve huzur içinde geçmesini diledik. Ama biz ayrı bir partiyiz, onlar ayrı bir partidir. Hukuk devleti ve düşman ceza hukukuna karşı mücadelede ortak noktalarımız var mı? Elbette var. Ve bu noktada da ortak çabalara katkı vermeye Zafer Partisi olarak devam edeceğiz. Farklı düşündüğümüz konular da var. Mesela biz, PKK’yla ve Öcalan’la yürütülen sürece karşı çıkıyoruz ve itiraz ediyoruz. Bu süreci baltalayacağımızı söylediğimiz için ben hapishanede beş ay geçirdim. Oysa dün Özgür Bey, bu süreci desteklediklerini söyledi. Bu, tabii ki onların kendi görüşüdür, Cumhuriyet Halk Partisi’ni bağlar. Ama biz de ayrı bir partiyiz ve bizim de görüşümüz farklı. Özetle; hukuk devleti, demokrasi ve düşman ceza hukukuna karşı duruş konularında elbette yan yana olacağız. Ama bu, siyasette her zaman ve her çalışmada yan yana olacağımız anlamına gelmez."