EKONOMİ

'Bizimki IMF’yi sevmiyor bu nedenle Dünya Bankası'

Gazeteci Sedat Bozkurt, “Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Neden IMF değil de Dünya Bankası” sorusuna Erdoğan’ı kastederek, “Bizimkini biliyorsunuz IMF’yi sevmiyor” dediğini yazdı.

Gazeteci Sedat Bozkurt, kısadalga sitesinde 'Bizimki IMF’yi sevmiyor bu nedenle Dünya Bankası' başlıklı yazısında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Neden IMF değil de Dünya Bankası” sorusuna Erdoğan’ı kastederek, “Bizimkini biliyorsunuz IMF’yi sevmiyor, IMF sözünü duymak bile istemiyor, ondan hoşlanmıyor. Bizimkilerin IMF’ye bakışı hep olumsuz o nedenle kaynak arayışında Dünya Bankası’nı tercih ediyoruz” yanıtını veriyor. Bu açıklamanın ardından kendisinin gülerek sorduğu soru herkesi güldürüyor: “Aranızda gazeteci yok değil mi?” dediğini yazdı.

Sedat Bozkurt’un yazısından ilgili bölüm şöyle:

“Yerel seçimler öncesinde Erdoğan bakanlarını da sahaya sürdü. Bunun halen iyi mi yoksa kötü mü olduğunu tartışıyorlar. İyi olmadığı belli. Mehmet Şimşek de sahaya inen bakanlardan birisi. Ankara Yenimahalle’de AKP için Belediye Başkanlığı seçim çalışmalarına katıldı. Toplantıda AKP’lilerin yanı sıra GİMAT üyeleri de var. Türkiye’nin en büyük gıda ve ihtiyaç maddeleri toptancıları sitesidir GİMAT. Mekânı bilmiyorum. Ama katılımcı sayısı hayli fazla. Yalanlanma ihtimalini böylece azaltalım.

Bakan Şimşek ilk olarak 6 Eylül’de duyurusu yapılan Dünya Bankası’ndan gelecek 35 milyar doları tekrar burada dillendiriyor. Arkasından da açıklama ihtiyacı duyarak, “Neden IMF değil de Dünya Bankası” sorusuna Erdoğan’ı kastederek, “Bizimkini biliyorsunuz IMF’yi sevmiyor, IMF sözünü duymak bile istemiyor, ondan hoşlanmıyor. Bizimkilerin IMF’ye bakışı hep olumsuz o nedenle kaynak arayışında Dünya Bankası’nı tercih ediyoruz” yanıtını veriyor. Bu açıklamanın ardından kendisinin gülerek sorduğu soru herkesi güldürüyor: “Aranızda gazeteci yok değil mi?”

IMF ile olumsuz görüşlerin kaynağının Külliye’ deki ekonomistler olduğunu da net bir biçimde aktarıyor Şimşek, “Külliyedekilerin kafaları bu işlere aslında basmıyor. Hep Cumhurbaşkanını yanlış yönlendiriyorlar, hatta kandırıyorlar. Bu ekonomik tablonun nedeni de bu aslında” diyerek. Bu arada Şimşek’in “külliyedeki ekonomistler” için kullandığı ve onları hafife alan (kesinlikle hakaret değil) tanıma net ulaşamadığım için ben de yazamıyorum. Külliyedeki kadro ile Şimşek’in arasındaki “stresi” de bu açıklamalar net bir biçimde ortaya koyuyor.

Şimşek önümüzdeki ay enflasyonun yüksek çıkacağını ama 6 ay sonra yüzde 30’lar düzeyine ineceğini kesin bir dille açıklıyor. Bakanlık görevini katı şartlarla ve memleket meselesi görerek kabul ettiğini de kararlılığını anlatmak için aktarıyor. Şimşek’in özellikle KDV oranlarındaki farklılıklara da itirazı var. Bunu da orada dile getiriyor. Dünyanın hiçbir yerinde farklı oranlarda vergi olmadığını ve bunun karmaşa yarattığı söylüyor. Burada kafanız karışmasın, mesele KDV oranlarının tamamını yüzde 20’de eşitlemek, çünkü devlete para lazım ve Bakan Şimşek’in görevi de bunu bulmak.

Mehmet Şimşek’in uzun bir pazarlık döneminden sonra bakanlık görevini, öne sürdüğü koşullara evet denmesi üzerine kabul ettiği sır değil. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın, Şimşek’in tercihi olduğu ağırlıklı olarak kabul gören görüş. İçişleri Bakanı ile Adalet Bakanının değişmesinin de onun talebi olduğu iddiası hayli güçlü. Yani Süleyman Soylu’nun bakanlıktan ayrılmasını sebebini hep yanlış yerlerde mi aramışız sorusu da böylece gündeme geliyor.”