...sistemin tam ihtiyaç duyduğu anlarda tüm açıklarını kapatan yapıştırıcı tadında bir teşekkül mü ki bizim sistemle hemhal olmamız ?
Sağcılık yavşaklığının din sosuna bürünmüş sermayesi mi omuz verdiğimiz ?
Kızıl maskenin, kalpaklı Türk görümünde ortaya attığı bayrak motifli bir ihanetin Truva atımı içimizde beslediğimiz..?
Yoksa Mustafa’sız Atatürk’ün, Atatürk’süz Mustafa’nın arkasına saklanmış düşmanın rol biçtiği bir kandırmacanın, rol biçtiklerinin köleliği mi...
Küresel emperyallerin filine karşı vezir veren, şah mat için piyonlarını bir bir yiyen töresiz satranç ustalarının ziyan ettikleri mi ?
Köse Kadı’nın, serhadlerdeki adsız kahramanlarının hikayeleriyle uyutulan sadakat ve nefsini pervasızca feda eden yitik bir nesilmiyiz ?
At izi karışmış it izine..
Karışan da hoş leşleşmiş...
Neler oluyor ve biz kimiz ?
Devlet miyiz, millet mi ?
Milleti yaşat ki Devlet yaşasındaki millet kim ? Ne isteniyor bizden ? Susmamız mı....
Her Kahraman ! bir parçamızı alıyor, umudumuzu, geleceğimizi yok ediyor.
Ağızlarından vampirine akan sıcak kanı görmezden geldiğimizi düşünerek üstüne birde hep, Herşey Vatan İçin demezler mi...
Ne vatanı ulan mı dememizi istiyorlar ?
Milyonluk arabalarınız mı vatan ?
Milyonluk villalarınız mı ?
Yatlarınız mı , katlarınız mı ?
Banka hesaplarınızın kaçak İsviçre şubeleri mi ?
Hangi maaş, hangi miras, hangi kahramanlık bunların nedeni...?
Tüyü bitmemiş bebelerden çalarak ahaliye adam rolü yapmanız mı yoksa..
Haini de, vatanseveride hiç atlamıyor, heç eksik etmiyor masasından kuş sütünü...
Her dönemin bir vatan kurtaranı, her dönemin bir kahramanı ve her dönemin her şeyi vatan için yaptım diyeni çıkıyor karşımıza milyon dolarlık servetlerin ardından attıkları nutukla...
Her sabah beşte eğitime çıkan, parmakları soğuktan donan, yüz metrekarelik lojmanda yaşayan, devlet okulunda kırk kişilik sınıflarda çocuk okutan, beş - on bin maaşla sınır ötesi operasyonlarda aylarca bebelerinden ayrı kalan ve usulca evlerine dönen aslan parçaları, ya da şehit olanlarının eşleri, çocukları ;
Ne vatanı ulan, her şeyiniz para için, makam için, fırıldak zübükler dese yalan mı söylemiş olurlar..
Bizde Kahraman da bitmez, yiğit de tükenmez..!
Lakin bu millet kimin kahraman, kimin yiğit olduğunu da ayırt edecek kadar feraset sahibidir...
Önceki yazımda kurt ile köpeğin farkını anlatmaya çalışmıştım naçizane...
Şimdi aslanla çakalın oldu galiba.
....kendilerini, varlığının her zerresi ile Devlet-i Ebed Müddet'e adamış milletin gerçek fedailerine selam olsun.
Parayla pulla kahramalık hikayelerini bu millete yedirmeye çalışanlara ise lanet..
Sözün fazlası....
Sevgiyle kalın.
