ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dan Caine, düzenledikleri basın toplantısında, İran’daki nükleer tesislere düzenlenen saldırıların etkilerini değerlendirdi. Hegseth ve Caine, nükleer altyapının yok edildiğini ve Fordo tesisinin yıllarca yeniden kullanılamayacağını belirtti.
Savunma Bakanı Hegseth, "Bu, tarihin en karmaşık ve gizli askeri operasyonlarından biriydi ve büyük bir başarıyla sonuçlandı” dedi. Hegseth, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Rafael Grossi'nin, "İran’ın nükleer programına büyük zarar verildiği” yönündeki açıklamasına ve CIA’in tespit ettiği ciddi hasar değerlendirmesine atıfta bulundu.
ABD merkezli medya kuruluşlarının, "saldırıların amacına ulaşamadığı" yönündeki ilk değerlendirme raporuna atıfla yapılan haberleri eleştiren Hegseth, sızdırılan ön değerlendirme raporlarının "eksik ve bağlamından koparılmış" olduğunu belirtti.
"Bu saldırı, İran’ın nükleer programını yıllarca geri attı" ifadelerini kullanan ABD Savunma Bakanı Hegseth, "Dünyadaki hasımlarımız bilsin ki, Savunma Tehdit Azaltma Ajansı'nda (DTRA) başka ekipler de aynı kararlılıkla başka hedefleri inceliyor ve incelemeye devam edecekler" dedi.
Bir gazetecinin, İran’ın zenginleştirilmiş uranyumu Fordo tesisinden taşıdığına ilişkin iddiaları sorması üzerinde Hegseth, "İran’ın zenginleştirilmiş uranyumu önceden taşıdığı iddialarına dair tüm istihbarat gözden geçiriliyor" diye konuştu.
ABD Savunma Bakanı, basında çıkan bazı sızıntılara dayalı haberlerin, operasyonun başarısını sorguladığını belirterek, "Ancak şunu açıkça ifade edelim: CIA Direktörü'nün ifadesine göre, güvenilir kaynaklardan gelen istihbarat, hedef alınan nükleer tesislerin tamamen yok edildiğini ve yıllarca yeniden inşa edilemeyeceğini gösteriyor" değerlendirmesini yaptı.
ABD Savunma Bakanı Hegseth, "Kadın pilotlarımıza da ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Bu tarihi görevde yer alan tüm kadın ve erkek pilotlarımızla gurur duyuyoruz. Cinsiyet değil, cesaret ve liyakat bizim için önemlidir" dedi.
"Tüm silahlar hedefe zamanında, doğru parametrelerle bırakıldı, hepsi hedefe tam isabet etti"
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dan Caine de basın toplantısında, ABD’nin saldırısı sırasında kullandığı silahlara ilişkin ayrıntıları paylaştı.
Genelkurmay Başkanı Caine, "Savunmacıların, stratejik etkisi olan karmaşık kararları vermek için yalnızca saniyeleri vardı. Bu görevde yer alan askerler, Katarlı müttefikleriyle birlikte, İran’dan gelen füze saldırılarının önünde durarak hayati hedefleri korudular. Onlar 21’inci yüzyılın isimsiz kahramanlarıdır. Hepiniz, Patriot füzelerinin fırlatıldığı videoları görmüşsünüzdür, bu görüntüler, hava savunma kuvvetlerimizin gerçek muharebe kapasitesini gözler önüne seriyor. Açıkça söylemek gerekirse, görevlerini mükemmel şekilde yerine getirdiler" şeklinde konuştu.
GBU-57 isimli "Büyük Nüfuz Edici Bomba" ve bu silahın arkasındaki ekip hakkında bilgilendirme yapmak istediğini de dile getiren Caine, Amerika Birleşik Devletleri'nin Savunma Tehdit Azaltma Ajansı (DTRA) adlı bir kuruluşunun, derinlemesine gömülü hedefler konusunda dünyanın en yetkin otoritesi olduğunu bildirdi. Caine, şöyle devam etti:
"Bu hedefi 15 yıl boyunca analiz etti"
"2009 yılında, bir DTRA görevlisi İran’da dağlık bir bölgede inşa edilen büyük bir yer altı tesisine ilişkin çok gizli istihbarat ve görüntülerle bilgilendirildi. Ardından bir ekip arkadaşıyla birlikte bu hedefi 15 yıl boyunca analiz etti, jeolojisini, inşaat sürecini, havalandırma sistemlerini, elektrik altyapısını ve içerideki ekipman hareketlerini incelediler. Aileleriyle bu konu hakkında konuşmaları yasaktı. Kısa süre içinde, bu hedefi etkili biçimde vurabilecek bir silahımız olmadığını fark ettiler. Bu nedenle GBU-57’nin geliştirilmesi süreci başladı. Silah yüzlerce kez test edildi, her biri son derece gerçekçi hedefler üzerinde. Amaç: Fordo tesisini, uygun zaman ve yerde yok etmekti.
Haziran 2025’te, ABD Başkanı emri verdi ve B-2 bombardıman uçakları bu hedefi yok etmek üzere havalandı. Bu görevde yer alan DTRA subaylarından biri bana şöyle dedi: ‘Bunun bir parçası olduğum için gurur duyuyorum. İçim tarif edilemez bir mutlulukla dolu.’
‘Geceyarısı Çekiç Operasyonu’ yıllar süren planlama ve işbirliğinin sonucuydu. Silah mühendislerinden hava tanker ekiplerine kadar herkes bu başarıda pay sahibiydi. Hedefe yönelik silah seçimi ve ayarlanması anlamına gelen ‘silah mühendisliği’ süreci kritik öneme sahipti.
"Fordo’daki hedefler çok derindeydi, ancak bu da planlara dahil edildi"
Fordo’daki hedefler çok derindeydi, İranlılar saldırıyı önlemek için havalandırma bacalarını betonla kapatmıştı, ancak bu da planlara dahil edildi. İlk bomba bu beton kaplamayı kaldırdı, ardından gelen bombalar saniyede 300 metreden fazla hızla yerin derinliklerine nüfuz etti. Her bomba özel olarak ayarlandı, her bacaya altı bomba gönderildi. Hedef içinde oluşan temel hasar, patlama ve basınç dalgasının tünellerde oluşturduğu etkiydi. Kritik altyapı tamamen yok edildi. Biz kendi değerlendirmemizi kendimiz yapmayız, bunu istihbarat kurumları yapar. Ancak şunu biliyoruz: Silahlar doğru şekilde üretildi ve yüklendi, tüm silahlar hedefe zamanında ve doğru parametrelerle bırakıldı, hepsi hedefe tam isabet etti, hepsi tasarlandığı gibi patladı. Pilotlardan biri şöyle dedi: 'Hayatımda gördüğüm en parlak patlamaydı. Gündüz gibiydi.' Saldırıya katılan mürettebat, aktif görevdeki Hava Kuvvetleri personeli ve Missouri Hava Ulusal Muhafızları'ndan oluşuyordu. Kadın ve erkek pilotlardan oluşan ekiplerin çoğu, Nevada’daki Nellis Hava Üssü’nde bulunan Hava Kuvvetleri Silah Okulu mezunuydu. Bir pilot, bu görevde 'Süper Bowl gibi' (Amerikan futbol ligi) hissettiklerini söyledi, yılların emeğinin zirvesi."
